Yeni yılın ilk yazısı ne olmalı diye düşününce akla gelen tek 1923-2023 oluyor. Gerçi tam devri olmasada temsilen rakamla 100. yılını yani bir asırı devirdi Cumhuriyetimiz. Ben bir Cumhuriyet çocuğuyum. Çocuklarımıda öyle yetiştirdim.
Torunlarım yok ama çocuklarım öğretmen; şimdiye kadar binlerce Cumhuriyet çocuğu yetiştirdiler. Türk dili ve milleti var oldukça Türkiye Cumhuriyeti Devletide sonsuzluğa kadar var olacaktır. Ben kısa ömrümde bu yeni asra girişi gördüm diye çok bahtiyarım.
Keşke bir çok arkadaşım abimde yüzüncü yılını görseydi Cumhuriyetin. Demeyeceğim; çünkü onların çocukları torunları görüyor zaten. İstiklal savaşımızda ölen şehitlerimizin çocukları torunları nasıl görüyorsa. Sağ kalan gazilerin nesebi nasıl görüyorsa. Millet var oldukça onların nesilleri hep görecektir. İnsan ölümlüdür ama kurduğu medeniyet sürdürüldükçe ölümsüzdür. Belki hedefe giden yollar ayrılmıştır.
Herkes kendi yolundan gitmektedir ama insanın evrensel değişimine ve şartların durumuna bakılınca Türkiye Cumhuriyetinin gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'ten itibaren her devlet recali elinden geleni yapmıştır diyebiliriz. Şundan eminim hiç birisi kendisinden sonra gelen ardıllarını ve bıgünküleri vatan hainliğiyla suçlamaz.
Kısaca Cumhuriyet dönemimize göz atarsak Atatürk ve arkadaşlarının yaptığı şey şuydu; dünyanın emperyalizminin finanse ettiği faşizm ve sosyalizmin savaşının arasında kalmış eski imparatorluk kalıntısı Türk ve müslüman millet bir kıyametten çıkış bir erhgenekon destanı yazmıştı. Yani o günleri anlatmak mümkün değildir. Atatürk'ün Nutku devri kişileri ve olayları anlatan bir manifesto gibidir. Bir muhasebedir.
Cumhuriyet devrimlerini kısmen İsmet paşa sürdürmek istesede bu kez 1. dünya savaşının devamı olan yeni bir kıyamet kıtamızı etkiledi. Bir tarafa sığınmak zorunda kaldık. Batı emperyalizminin bir silah gibi kullanabildiği demokrasiye geçip tek parti dönemini sonlandırdık. Bu artık pandoranın kutusunun açılışıydı.
Siyasi rekabet iki partiyi bazen gericiliğe bazen militarizme bazende sosyalizme savrulttu. İlk kez ortaya 3. bir siyasi parti oluşumu çıktı. Ve tüm kargaşa ilk kez Cumhuriyet döneminde iki bakan bir başbakanın hayatlarının elinden alınmasıyla sonlandı. Böylece bir darbeler ve ihtilaller döenmide başladı.
Ara rejime girdiğimiz zaman ana parti sayısı dörde çıkmıştı. Dinci milliyetçi sağcı ve solcu yelpazede partilerimiz vardı. Ardından 1980 darbesi geldi. Krize yol açan siyasi liderler hapsedildi.
Bu kez can alınmadı. 1980 sonrası siyasi iktidarlar darbe yaptırmadan millete enflasyonla ve devalüasyonla yaşamasını öğrettiler. 2000den sonra 70 yıldır arka planda bekleyen dinci sağ zümreye devletin ve ülkenin imkanları açıldı. Ve bugün 2023 yılındayız.
Yine sağcı solcu ayrılıkçı dinci zümrelerimizle beraber tehcire uğramış mültecilerimizle beraber önümüze bakıyoruz. Ve görünen o ki nasıl geçmişde Cumhuriyetin ve milletin bekası için elinden geleni yapan siyasetçilerimiz varsa, bugün de yarında olacak.
Türk Milleti çok büyük bir millettir.
Çetin Altan'ın dediği gibi '' Daha göreceğimiz çok asırlar var.
Kimse enseyi karartmasın! '' 2023 - İstanbulda bir yer.
Yakup Kamer
İyi yıllar hepimize
FACEBOOK YORUMLAR