Çetin ÜNSALAN

Çetin ÜNSALAN

EKOPOLİTİK
[email protected]

Faizdeki enflasyon ve kur tedirginliği

22 Mart 2024 - 10:28

Merkez Bankası’nın seçim öncesinde 500 baz puan faiz arttırması gündeme oturdu. Genellikle seçim ayı olduğu için bu sefer değişiklik yapmaması bekleniyordu. Ardından gelen bu hamle ise sürpriz olarak nitelendirildi.
 
Gerçekten beklenmedik bir hareket olmakla birlikte, biraz detaya indiğinizde aslında deşifresi yapılması gereken çok başlık olduğunu görüyorsunuz. Öncelikle halen yüzde 36 algısının oturmuş olduğunu bu nedenle de yüzde 50 faizin yüksekliğinden bahsedildiğini görüyoruz.
 
Tekrar altını çizeyim ki ülkede yüzde 36 diye bir enflasyon yok. Bu tamamen bir hedeften ibaret. Ama 36’da ısrarlıysanız, son ayda yükselişe geçen enflasyonun panik yarattığını düşünmek için bir sebep yok. Şayet mayıs ayı sonunda tepeye vurup, gerileyecek bir enflasyon öngörünüz gerçekse niye paniğe kapılıyorsunuz?
 
Elbette gerçekler çok farklı. Bir kere bu panik havasının yılın ikinci yarısında enflasyonun düşme ihtimaliyle ilgili sıkıntıları deşifre ettiğini, seçim öncesinde faiz hamlesinin yapılmasının da buradan okunması gereğini belirtmek gerekir.
 
Yetmez, eş zamanlı olarak kur, hatta dolar üzerinden de yaşanan sıkıntılar var. Eş zamanlı açıklanan rezervlere baktığınızda brütte gerileme, nakitti erime, swap hariç rezervlerde ise göçme olduğunu görüyorsunuz.
 
Yani kredilerin kısılmasına, dolarla müdahale edildiğinin anlaşılmasına rağmen sakinleşme sağlanamamış gözüküyor. Bu nedenle beklenmedik faiz artışını buradan okumak lazım. Yine seçim odaklı kur frenlemesi ve enflasyonun yükseliş eğiliminin yapışkan hale gelmesi gerçeğinin anlaşılmaması hedefleniyor.
 
Bu nedenle en baştan beri önce kuru, sonra faizi, ardından KKM’yi konuşmamız gerektiğinin altını çiziyorum. Şayet bu sırayı şaşırır ve istediğiniz kaynağı da elde edemezseniz, sıkıntılı bir süreç sizi bekliyor demektir. Olan da bu...
 
Nitekim Merkez Bankası’nın bu hamlesini de bu öngörüden ve gerçekleşmelerden kaynaklanan bir hamle olarak görmek gerekir. Aksi takdirde halen açıklanan resmi enflasyonun yüzde 17 altında bir faiz oranının bu kadar gürültü çıkarmaması gerekir.
 
Asıl gürültüyü yapanın dip dalga olduğu açık. Aksi halde enflasyon ve dolardaki yükseliş tedirginliğinin, seçim öncesi iktidarın söylem bazında en hassas olduğu konuda hamle getirmesi açıklanamaz. Yani dolara kayışın engellenmek istendiği, artı eksi yüzde 3 olanak verilmesi de buradan okunabilir.
 
Günün sonunda başladığımız yere geliyoruz. Şayet sizin ülkenizde veriler gerçeği yansıtmıyorsa, olası sapmalarınızın telafisi zor oluyor. Bu uğurda kaynaklarınızı eritirken, insanların satın alma gücünü yok ediyor ve enflasyonu dizginlemek için de iç piyasayı tıkayacak hamlelere girişiyorsunuz.
 
Merkez Bankası bugünden verileri tartışmaya açmalıdır. Yine üzerine battaniye örtülerek bir süreç yaşayacaksak, sıkıntının ve faturanın büyüyeceğini söylemek mümkün. Bir karar verin. Dert seçimi atlatmak mı, ekonomik sorunları çözmek mi?
[email protected]
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum