YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR CİHAT ÇETİNKAYA: "ENFLASYONLA MÜCADELE ÜRETİMLE OLMALI"
Yeminli Mali Müşavir Cihat Çetinkaya, 13 Kasım 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan iki ayrı Cumhurbaşkanı kararıyla 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un iki maddesinde yapılan önemli değişikliklere dikkat çekti.
15 Kasım 2025 - 17:06
Yeni düzenlemeye göre, Kanunun 48’inci maddesine paralel olarak uygulanan yıllık tecil faizi oranı yüzde 48’den yüzde 39’a indirildi. Bu değişiklikle birlikte mükellefler, ödeyemedikleri kamu borçlarını erteletmeleri halinde artık aylık yüzde 3 oranında tecil faizi ödeyecek.
Kanunun 51’inci maddesinde yapılan ikinci düzenlemeyle ise, 21 Mayıs 2024 tarihinden itibaren yüzda 4,5 olarak uygulanan aylık gecikme zammı oranı 13 Kasım 2025 itibarıyla yüzde 3,7’ye düşürüldü.
Yeminli Mali Müşavir Yılmaz Çetinkaya, bu iki oran arasındaki farkın dikkat çekici olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Gecikme zammı aylık yüzde 3,7 olunca yıllık bazda yüzde 44,4’e denk geliyor. Buna karşın borçlarını tecil ettiren mükellef yıllık yüzde 39 faiz ödeyecek. Yani ödeme güçlüğü içindeki vatandaş, borcunu yapılandırdığında daha az faizle karşılaşıyor. Bu fark, ekonomik dengenin ve enflasyonun reel seyrine dair ciddi bir gösterge.”
Çetinkaya, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası politika faizinin yüzde 39,5 seviyesinde olduğuna dikkat çekerek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“TÜİK 2025 yılı enflasyon oranını yüzde 35 olarak açıklasa bile, veriler bunun çok üzerinde bir reel enflasyona işaret ediyor. Tecil faizinin yüzde 48’den yüzde 39’a, gecikme zammının yüzde 54’ten yüzde 44,4’e indirilmesi, dolaylı biçimde enflasyonun yüzde 39’un üzerinde olduğunu söylüyor gibi.”
“ENFLASYON BİRİKİMLERİ VE DEĞERLERİ YOK EDEN FELAKETTİR”
Yeminli Mali Müşavir Cihat Çetinkaya, yüksek enflasyonun ülke ekonomisi üzerinde yıkıcı etkilerine vurgu yaparak şöyle konuştu:
“Enflasyon, bir ülkenin birikimlerini ve değerlerini yok eden bir felakettir. Bu nedenle daha sert tedbirlerin alınması kaçınılmazdır. Kamu harcamalarında ciddi bir tasarruf sağlanmadan, enflasyonla mücadelede başarı mümkün değildir.”
“ENFLASYONU ÜRETİMLE YENMEK ZORUNDAYIZ”
Çetinkaya, enflasyonla mücadelenin sadece para politikalarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek açıklamasını şöyle tamamladı:
“Talebi kısmak, tüketimi frenlemek kısa vadede etkili görünse de kalıcı çözüm değildir. Enflasyonu ancak üretimle yenebiliriz. Üreten bir ekonomi, kendi dengesini kurar ve faiz oranlarını da kalıcı olarak düşürür.”
Kanunun 51’inci maddesinde yapılan ikinci düzenlemeyle ise, 21 Mayıs 2024 tarihinden itibaren yüzda 4,5 olarak uygulanan aylık gecikme zammı oranı 13 Kasım 2025 itibarıyla yüzde 3,7’ye düşürüldü.
Yeminli Mali Müşavir Yılmaz Çetinkaya, bu iki oran arasındaki farkın dikkat çekici olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Gecikme zammı aylık yüzde 3,7 olunca yıllık bazda yüzde 44,4’e denk geliyor. Buna karşın borçlarını tecil ettiren mükellef yıllık yüzde 39 faiz ödeyecek. Yani ödeme güçlüğü içindeki vatandaş, borcunu yapılandırdığında daha az faizle karşılaşıyor. Bu fark, ekonomik dengenin ve enflasyonun reel seyrine dair ciddi bir gösterge.”
Çetinkaya, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası politika faizinin yüzde 39,5 seviyesinde olduğuna dikkat çekerek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“TÜİK 2025 yılı enflasyon oranını yüzde 35 olarak açıklasa bile, veriler bunun çok üzerinde bir reel enflasyona işaret ediyor. Tecil faizinin yüzde 48’den yüzde 39’a, gecikme zammının yüzde 54’ten yüzde 44,4’e indirilmesi, dolaylı biçimde enflasyonun yüzde 39’un üzerinde olduğunu söylüyor gibi.”
“ENFLASYON BİRİKİMLERİ VE DEĞERLERİ YOK EDEN FELAKETTİR”
Yeminli Mali Müşavir Cihat Çetinkaya, yüksek enflasyonun ülke ekonomisi üzerinde yıkıcı etkilerine vurgu yaparak şöyle konuştu:
“Enflasyon, bir ülkenin birikimlerini ve değerlerini yok eden bir felakettir. Bu nedenle daha sert tedbirlerin alınması kaçınılmazdır. Kamu harcamalarında ciddi bir tasarruf sağlanmadan, enflasyonla mücadelede başarı mümkün değildir.”
“ENFLASYONU ÜRETİMLE YENMEK ZORUNDAYIZ”
Çetinkaya, enflasyonla mücadelenin sadece para politikalarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek açıklamasını şöyle tamamladı:
“Talebi kısmak, tüketimi frenlemek kısa vadede etkili görünse de kalıcı çözüm değildir. Enflasyonu ancak üretimle yenebiliriz. Üreten bir ekonomi, kendi dengesini kurar ve faiz oranlarını da kalıcı olarak düşürür.”
FACEBOOK YORUMLAR