Yaz mevsimi, her yıl ailelerin zihinlerini meşgul eden, çocukların dört gözle beklediği bir dinlenme ve yenilenme dönemidir. 2025 yılı itibarıyla Türkiye’de ilköğretim ve ortaöğretimde yaklaşık 17 milyondan fazla öğrenci tatil dönemine girmiş durumda. Kimisi deniz kenarında bir tatil planlıyor, kimisi büyüklerinin köyüne gidiyor, kimisi ise yaz kurslarına katılıyor. Ancak yaz tatili yalnızca boş zamanları doldurmak için değil; çocukların zihinsel, duygusal ve fiziksel gelişimlerini desteklemek, potansiyellerini keşfetmelerine fırsat sunmak için büyük bir imkândır.
İlkokul çağındaki çocuklar için yaz kursları, bir “yetenek keşif alanı” gibi düşünülmeli. Resim, müzik, satranç, drama ve yaratıcı yazarlık gibi alanlara yönelmek, çocuğun çok yönlü gelişimini destekler. Özellikle psikomotor gelişimin desteklenmesi açısından spor faaliyetlerine yönelmek bu yaş grubu için çok değerlidir. Üstelik grup etkinlikleriyle çocuk; takım çalışmasını öğrenir, sıra beklemeyi, paylaşmayı, iş birliğini ve empati kurmayı içselleştirir (Ayan & Doğan, 2023). Bu beceriler çocuğun hem akademik başarısını hem de sosyal uyumunu artıran önemli katkılar sağlar.
Ortaokul çağındaki çocuklar için yaz kursları; zihinsel, duygusal ve fiziksel gelişim üçgeninde bir denge kurmalıdır. Özellikle bu yaş döneminde özgüvenin temelleri pekişir. Yaz aylarında bir spora başlamak ya da daha önce başlanan bir branşı ilerletmek, çocuğun kararlılık, hedef koyma, disiplin ve öz motivasyon becerilerini geliştirir (Kaya & Demirtaş, 2021). Bu dönemde yapılacak tiyatro, robotik kodlama, kamp gibi etkinlikler; problem çözme, zaman yönetimi ve arkadaşlık kurma gibi becerilerin gelişmesine katkı sunar. Ebeveynler bu süreci profesyonel destek alarak takip etmeli, çocuklarıyla birlikte haftalık değerlendirmeler yaparak yönlendirme sorumluluğunu üstlenmelidir.
LGS’ye hazırlanan 8. sınıf öğrencileri için yaz tatili, sadece akademik çalışmalara ayrılmış bir zaman dilimi olmamalıdır. Yaz boyunca kazanılan her yeni beceri, sınav sürecindeki stres yönetimini olumlu etkiler. Günlük 2-3 saatlik bir çalışma planı, kalan zaman diliminde ise fiziksel aktivite, kitap okuma ve aile içi etkileşimle denge sağlanmalıdır. Çocukların kişilik yapılarına göre hazırlanacak bireysel planlar, onların motivasyonlarını ve sürdürülebilir performanslarını artırır (Bayraktar, 2020). Aksi hâlde ya çabuk tükenmişlik ya da ertelenmişlik duygusu gelişebilir.
Lise çağındaki gençlere özellikle bireysel tercih ve isteklerine kulak vermek gerekir. 12. sınıfa geçen ve YKS hazırlığına başlayan öğrenciler için bu yaz belirleyici olacaktır. Ancak sınav kadar hayata dair farkındalık kazandıracak sosyal etkinlikler de planın bir parçası olmalıdır. Kitap okuma alışkanlığı, kültürel etkinlikler, gönüllü çalışmalar veya mesleki gözlemler gencin kariyer yolculuğuna yön verir. Türk ve dünya klasiklerinden okunan her kitap, üniversite sınavındaki paragraf sorularına katkı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda düşünce derinliği ve kelime hazinesi kazandırır (Türkmen & Yıldız, 2022). Sanat ve doğa ile temas, gençlerin iç dünyasını dengeler.
Aileler bu süreci yönetirken yaz tatilini bir “gelişim dönemi” olarak görmelidir. Yaz başında bir “aile planlama toplantısı” yapılması önerilir. Her çocuk için ayrı hedefler konulmalı; tek çocuklu, iki çocuklu ya da çok çocuklu ailelerde bu planlar çocuğun yaşına, mizacına ve ihtiyaçlarına göre farklılaştırılmalıdır. Tatil kitaplarıyla akademik bilgilerin unutulmaması sağlanırken, kitap okuma saatleri, ekran süresi, oyun zamanı gibi günlük rutinler aile içinde netleştirilmelidir. Çünkü “karışık” geçen yaz tatilleri, çocukta belirsizlik ve bıkkınlık hissi doğurabilir.
Tatili yalnızca bireysel değil, aynı zamanda aile bağlarını güçlendiren bir toplumsal yatırım olarak görmek gerekir. Büyükanneler, dedeler, kuzenler, dayılar, teyzeler… Bu bağlar güçlendikçe çocuklar sosyal kimliklerini daha sağlam inşa eder. Ailece yapılacak doğa yürüyüşleri, piknikler, mini geziler, yerel müze ziyaretleri gibi etkinlikler hem çocuğun kültürel farkındalığını hem de aile içi güven bağını kuvvetlendirir (Sarı & Akçamete, 2023).
Ayrıca yaz tatili, çocukların gelecekteki meslek yaşamlarını tanımaları için de eşsiz bir fırsattır. Aile şirketinde kısa süreli görevler almak, bir pastanede, kırtasiyede ya da kitapçıda çıraklık deneyimi kazanmak; sorumluluk duygusu, iş disiplini ve sosyal iletişim açısından önemli katkılar sunar. Bu kazanımlar sadece sınava değil, hayata hazırlık anlamında da ciddi yol aldırır.
Sonuç olarak yaz tatili; yalnızca dinlenmek değil, planlamak; yalnızca eğlenmek değil, yönlendirmek; yalnızca geçirmek değil, değerlendirmek için vardır. Ailelerin birlikte düşünmesi, birlikte karar vermesi, birlikte takip etmesi; çocuklarının zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimi için en güçlü adımlardan biridir. Çünkü iyi bir yaz, sadece güzel bir tatil değil, aynı zamanda iyi bir gelecek inşasıdır.
Kaynakça
- Ayan, S., & Doğan, M. (2023). Yaz kurslarının ilkokul öğrencilerinin sosyal becerilerine etkisi. Eğitimde Uygulama ve Araştırmalar Dergisi, 9(1), 34-48.
- Kaya, B., & Demirtaş, Z. (2021). Spor etkinliklerinin ergenlerde öz-yeterlik ve disiplin gelişimine katkısı. Gençlik Araştırmaları Dergisi, 4(2), 92-107.
- Bayraktar, N. (2020). Ergenlerin sınav dönemlerinde stresle başa çıkma stratejileri. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 11(3), 55-70.
- Türkmen, H., & Yıldız, A. (2022). Kitap okuma alışkanlığının lise öğrencilerinin akademik başarılarına etkisi. Milli Eğitim Dergisi, 51(232), 17-35.
- Sarı, M., & Akçamete, G. (2023). Aile içi etkileşimin çocukların psikososyal gelişimi üzerindeki rolü. Aile ve Toplum Dergisi, 19(2), 41-64.
- MEB (2024). Milli Eğitim İstatistikleri 2023-2024. www.meb.gov.tr
Dr. Abdulrezzak ÇİL – Psikolojik Danışman / Aile Danışmanı
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR