Her bireyin hayatında kaçınılmaz bir gerçek var: iletişim. Özellikle aile içinde kurulan iletişim, bireyin kişilik gelişiminden sosyal uyumuna kadar birçok alanı doğrudan etkiler. Ancak bazen iyi niyetle kurulan bu iletişimde kazalar yaşanabilir. Aile içi iletişim kazalarını ve bu kazaların sebeplerini birlikte ele alalım. Psikolojik Danışman Prof. Dr. Kudret Aytar (2015), aile içi iletişimi “bireyin benlik gelişiminin temeli ve ilk sosyal ayna” olarak tanımlar.
En Sık Görülen İletişim Kazaları
Emretmek: Anne babalar, çocuklarına sürekli ne yapmaları gerektiğini dikte eden bir üslup benimsediklerinde, sağlıklı iletişimden söz etmek mümkün değildir. Her isteğin zorunlu olarak yerine getirilmesini beklemek, çocuğun bireyselliğine saygı göstermemek anlamına gelir. Bu durum, çocuğun iç dünyasında isyana ve mesafeye neden olabilir. Psikolojik danışman Doç. Dr. Mehmet Dinç (2018), “çocuğa sürekli direktif vermek, onun kendilik algısını yok saymak anlamına gelir” diyerek emir dilinin yıkıcı etkisine dikkat çeker.
Ahlaki Nasihat Etmek: Sürekli ders vermek, öğütlerle yönlendirmeye çalışmak, anne babaların öğretmen rolüne bürünmesine neden olur. Oysa anne baba iyi birer ebeveyn olabilir, ancak öğretmen olmaya çalıştıklarında iletişim bozulur. Nutuk çekmekten kaçınılmalıdır. Dr. Arif Arslan (2021), bu durumu “bilgelik yerine öğüt baskınsa, çocuk duymazdan gelir” sözleriyle ifade eder.
Korkutmak: Korku temelli iletişim, çocuğun sevgiden değil, baskıdan kaynaklı davranışlar geliştirmesine yol açar. Anne babaların sevgisini ve saygısını kaybetmekten duyulan bir endişe, çok daha yapıcı bir iletişim zeminidir. Fiziksel ya da sesli tehditler ise sadece öfke ve çatışmayı besler. Uzman Psikolog Fatih Koca (2022), “Korku ile kurulan iletişim, çocukta kısa vadeli itaat sağlar ama uzun vadeli ilişki zedelenir” uyarısında bulunur.
Suçlamak ve Eleştirmek: Her davranışa maliyet hesabı çıkararak yaklaşmak, çocuğun özgüvenini zedeler. Eleştiri yerine destekleyici geri bildirimler sunmak, gencin inisiyatif alma becerisini güçlendirir. Prof. Dr. Binnur Yeşilyaprak (2014), “destekleyici iletişim ortamı, çocuğun hem duygusal hem de sosyal becerilerini besler” diyerek olumlu geri bildirimin önemini vurgular.
Lakap Takmak: İster sevgiyle ister öfkeyle söylensin, lakaplar bireyin benlik saygısını olumsuz etkileyebilir. "Hımbıl", "tembel", "inek", "ukala" gibi sıfatlar, özellikle genç yaşta olan bireylerde ciddi yaralar açabilir. Psikolojik Danışman Gözde Erdoğan (2020), “çocuklara lakap takmak, onların kimlik gelişimine doğrudan zarar verir” diyerek bu davranışın olumsuz etkilerini örneklerle açıklamıştır.
Sürekli Sorgulamak: Sürekli soru sormak yerine, anlamlı ve yapıcı sorularla iletişimi derinleştirmek gerekir. Özellikle ergenlik döneminde sorgulayıcı ve denetleyici üslup, bireyi iletişimden uzaklaştırabilir. Psikolog Gülşah Elikbank (2019), “ergenlikte denetleyici sorular, iletişimi kesintiye uğratır; diyaloğa değil hesaplaşmaya dönüşür” der.
Ailede Sağlıksız İletişimin Sonuçları
Her ailede zaman zaman iletişim aksamaları yaşanabilir. Ancak moral değerlerin güçlü olduğu ailelerde bu tür kazalar daha az zararla atlatılır. Ailede iletişim, organizmanın sinir sistemi gibidir. Bir arızada tüm sistem etkilenir. İletişim bozukluğu da aile içindeki tüm bireyleri derinden etkileyerek uzaklaşmalara, kırılmalara ve stresli ortamlara neden olur.
Sağlıksız iletişim ortamında yetişen çocuklar hem ruhsal hem de davranışsal açıdan olumsuz etkilenir. Oysa iletişim kanallarının açık olduğu bir ailede yetişen çocuklar, özgüveni yüksek, ilişkilerinde başarılı ve mutlu bireyler olarak hayata hazırlanırlar. Psikolojik Danışman Dr. Selçuk Özden (2021), “duygusal olarak desteklenen çocuk, kendini ifade etmekten çekinmez ve çatışmayı yönetmeyi öğrenir” diyerek sağlıklı iletişimin çocuğun gelişimine katkısını vurgular.
İletişim Sorunlarına Yaklaşım ve Çözüm Önerileri
Elbette herkes yaşanan sorunların farkında olabilir. Ancak mesele, bu sorunlara nasıl çözüm üreteceğimizdir. Unutulmamalıdır ki, çözüm sürecinde sadece anne ya da sadece baba değil, her iki tarafın da sorumluluğu vardır. Çocukla iletişim kurmak da yalnızca okula veya öğretmene havale edilemez. Bu süreçte çocuğun çevresindeki birincil sosyal halkaların (akraba, komşu, öğretmen, arkadaş) desteği önemlidir.
Toplumun görevi, ergen bireyin sağlıklı sosyalleşmesini sağlamak olmalıdır. Çünkü bir çocuğun yanlış bir iletişim ortamında büyümesi, yalnızca o bireyin değil, tüm toplumun geleceğini etkiler. Psikolojik Danışman Dr. Nurten Kara (2017), “çocuğun ilk toplumsal aynası aile olsa da çevresel destek halkalarının da iletişimi sürdürmedeki rolü büyüktür” demektedir.
Sorunlar ve Öneriler
Bazı temel iletişim sorunlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
- Aşırı takipçilik
- Mükemmeliyetçilik
- Sürekli suç isnadı
- İletişime kapalı olmak
- Güven eksikliği
Bu tür bir ortamda yetişen birey, ileride sağlıklı bir aile kurmakta da zorlanabilir. Çünkü yaşanmışlıklar, yeni ilişkilerin zeminini de etkiler. Bu noktada ailelere önerimiz; açık iletişimi teşvik etmeleri, mükemmeli değil, gelişimi hedeflemeleri, iletişimi kesmek yerine soğutup sağlıklı şekilde çözmeye çalışmalarıdır. Sorunlar sıcağı sıcağına değil, duygular sakinleştiğinde konuşulmalıdır.
İletişim bir beceridir. Bu becerinin en temel taşı ise etkin dinlemedir. Dinlemeyi öğrenmek, aile içi iletişimi onarmanın ilk adımıdır. Dinleyen, anlayan ve anlayış gösteren aileler, güçlü bireyler yetiştirir. Psikolojik Danışman Dr. Melis Yavuz (2023), “dinleyen bir ebeveyn, yalnızca çocuğun sesini değil, kalbini de duyar” diyerek iletişimin özüne işaret eder.
Dr. Abdulrezzak ÇİL
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Uzmanı - Aile Danışmanı
[email protected]
KAYNAKÇA
- Aytar, K. (2015). Aile İçi İletişim ve Psikolojik Gelişim. Ankara: Psikodestek Yayınları.
- Dinç, M. (2018). İletişim Çağında Bir Gençlik Rehberi. İstanbul: Timaş Yayınları.
- Arslan, A. (2021). Ailede Bilgelik ve İletişim. İstanbul: Rehberlik Vakfı Yayınları.
- Koca, F. (2022). Çocuklarla Doğal İletişim Kurma Sanatı. İzmir: Psikoloji Kitaplığı.
- Yeşilyaprak, B. (2014). Gelişim ve Öğrenme Psikolojisi. Ankara: Pegem Akademi.
- Erdoğan, G. (2020). Benlik Gelişimi ve Ergenlikte Sözcüklerin Gücü. İstanbul: Psikoeğitim Yayınları.
- Elikbank, G. (2019). Ergenle İletişim Kurma Kılavuzu. İstanbul: İnkılap Kitabevi.
- Özden, S. (2021). Çocuk ve İletişim: Duygusal Güvenlik Üzerine. Ankara: Mavi Psikoloji.
- Kara, N. (2017). Toplumsal Destek ve Aile İçi Roller. İstanbul: Rehberlik Serisi.
- Yavuz, M. (2023). Ebeveynlikte Dinleme Sanatı. İstanbul: Nar Psikoloji Yayınları.
FACEBOOK YORUMLAR