YAZAR DR.HÜLYA İSKENDEROĞLU BAHAT: "HURAFELER İNANCI GÖLGELİYOR"

Satranç oynamak haramdır” veya “kadın sesi günahtır” gibi söylemler son dönemde sıkça gündeme geliyor. Dini temellere dayandığı iddia edilen bu ifadeler, toplumda tartışmalara yol açarken kafa karışıklığına da neden oluyor. Hurafelerle örülü bu yaklaşımların hem inançla akıl arasındaki bağı zayıflattığına hem de gençlerde körü körüne kabulleniş ya da külliyen reddedişi ortaya çıkardığına dikkat çeken Yazar Dr. Hülya İskenderoğlu Bahat, “Kişilerin dinle kurduğu bağ korku ve yasaklar üzerinden değil anlam ve değer üzerinden güçlenmeli. Sosyal medya üzerinden yayılan yanlış dini yorumlarının özellikle sorgulama dönemindeki gençlerde yabancılaşma ve güvensizlik duygularını arttırıyor” dedi.

YAZAR DR.HÜLYA İSKENDEROĞLU BAHAT: "HURAFELER İNANCI GÖLGELİYOR"
06 Kasım 2025 - 16:55

Tarihin her döneminde toplumların yönünü belirleyen temel dinamiklerden biri olan dinlerin uygulanış biçimleri pratik alanda geçmişten günümüze bazı farklılaşmalar göstermiş olsa da etkisini yitirmemiştir. Farklı ideolojiler ve düşünce akımları kimi dönemlerde toplumu inançtan uzaklaştırmayı amaçlasa da din daima yaşayan bir olgu olarak varlığını sürdürmüştür. Bununla birlikte inanç konusu tarih boyunca en çok tartışılan ve en fazla farklı görüşün dile getirildiği alanlardan biri olmayı da sürdürmektedir.

Günümüzde ise bu tartışmalar, dini temellere dayanmadığı halde sunulan pek çok söylem, sosyal medya aracılığıyla hızla yayılıyor. Hurafelerle şekillenen bu anlayış, dinin özündeki “güzel ahlak” mesajını gölgeliyor ve özellikle gençler arasında inanca yönelik kafa karışıklığına yol açıyor. Din hakkında yayılan yanlış veya çarpıtılmış haberler, güncellikten ve bilimsellikten uzak yorumlarla birleşerek büyük bir bilgi kirliliğine neden oluyor. Aynı zamanda bu alana atfedilen korkutmalar ve aşırı kısıtlamalar, insanları inançtan ürkütüp uzaklaştırarak gerçekliği araştırmaktan soğutuyor.

“Tüm İlahi Öğretilerin Ortak Dili Sevgi ve Adalettir”

Bu kapsamda “Müminizm” adlı kitabıyla hurafelerden arınmış bilimsel temellere dayanan saf bir bakış açısıyla dinler konusuna açıklık getiren Yazar Dr. Hülya İskenderoğlu Bahat, şunları söyledi:

“Hurafeler insanları dinden değil dinin özündeki merhamet ve birleştirici anlayıştan uzaklaştırıyor. Oysa tüm ilahi öğretilerin temelinde insanı bir araya getiren sevgi, adalet ve iyi niyet vardır. Din, korku ya da baskı üzerinden değil; vicdan, bilinç ve sorumluluk duygusu üzerinden şekillendiğinde birey hem kendisiyle hem de toplumla barış içinde olur. Kutsal metinlerin ortak çağrısı insanın insanla çatışmasını değil, insanın kendini tanımasını ister. ‘Komşunu sev’, ‘Bir canı kurtaran bütün insanlığı kurtarmış gibidir’, ‘Zulmeden değil, adaletli olan yüceltilir’ gibi öğretiler, aslında tüm dinlerin ortak dilidir. Bu yönüyle din, insanı ayrıştıran değil, aynı hakikat etrafında buluşturan bir rehberdir. Hurafeler ise bu rehberliği gölgeler; sevgiyi korkuya, bilgiyi ezbere, inancı şekle indirger.” 

“Akıldan Kaçan Her İnanç Yorumu, En Büyük Hurafedir”

Gençlerin kör bir kabulleniş ya da tepkisel bir reddediş arasında sıkışıp kaldığını belirten Yazar İskenderoğlu, “Bunun temel nedenini dinin kendisi değil, sunuş biçimi oluşturuyor. Dinin özü olan 'güzel ahlak' bir kenara bırakılmış durumda. Mantık ve bilimle barışık olmayan, ilkel kaçan görüntülerle sunulan şekilcilik ve hurafeler ön plana çekildiğini görüyoruz. 'Satranç lanetlenmiştir' gibi keyfi kısıtlamalar, genç zihnin merakını değil, nefretini körüklüyor. Oysa Kur'an'ın ilk emri 'Oku'dur ve Yaradan’a yakınlaşmanın yolu, O’nun kâinatta gizlediği formülleri (bilimi) keşfetmekten ve sorgulamaktan geçer. Akıldan ve bilimden kaçınan her inanç yorumu, gençleri dinden uzaklaştıran en büyük hurafe haline gelmiştir"dedi.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum