MİMARLAR ODASI İŞBANKASI BİNASININ TESCİLLENMESİ İÇİN "KORUMA KURULU"NA BAŞVURDU

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Çankaya Kennedy Caddesi’ndeki İş Bankası yapısının korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmesi için Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na başvurdu.

MİMARLAR ODASI İŞBANKASI BİNASININ TESCİLLENMESİ İÇİN "KORUMA KURULU"NA BAŞVURDU
01 Ağustos 2025 - 19:36
Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Derya Başyılmaz imzalı tescil öneri raporu sunuldu.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Derya Başyılmaz konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “İş Bankası’nın Kennedy Caddesi üzerindeki yapısının 3 Temmuz’da satıldığı bilgisini aldık. Bir holdingin yapıyı satın aldığı, yerine otel yapılacağı duyumlarını aldık. Toplumsal hafıza mekânımız olan dönemimin en üst teknolojisiyle yapılan yapının korunması için harekete geçtik. Yapının korunması gerekli kültür varlığı yapı olarak tescil edilmesi için Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na başvurduk” diye konuştu.
 
Yapının  anı, özgünlük, enderlik, belge, işlevsel ve eğitim değeri vardır
 
Başyılmaz sözlerine şöyle devam etti:

 Yapı, İş Bankası’nın kendi kurumunda çalışan mimarlara yönelik yaptığı yarışma sonucunda Y. Mimar Ayhan Böke ve Y. Mimar Yılmaz Sargın’ın tasarımına göre şekillenmiştir.  Yapımı 1976 yılında tamamlanan yapı, ülkenin iktisadi kalkınma modelinin mihenk taşlarından olan İş Bankası’nın, başkent Ankara’ya kazandırdığı  toplumsal hafıza mekânlarından birisidir. Sadece işlevi ile değil, dönemimin en üst teknolojisi ile ortaya çıkarılmıştır.   Bir taşınmazın kültür varlığı niteliği kazanması için bazı değerlere sahip olması gerekmektedir. Bir diğer deyişle bazı taşınmazların 2863 sayılı Kültür ve tabiat Varlıklarını Koruma Yasası ve ilgili diğer mevzuat hükümlerine bağlı olarak korunması için, diğer taşınmazlarda olmayan ve bu grup taşınmazlara özgü bazı nitelikleri olması gerekmektedir. Uluslararası ve ulusal düzeyde bu konuda değişik değer gruplamaları yapılmış,  bu gruplarda belirtilen değerlerden bir ya da bir kaçına sahip olmak, korunması gerekli kültür varlığı statüsü kazanmanın koşullarını belirlemiştir. İş Bankası Genel Müdürlük Binası ve parselinin bu değerlerden:  anı, özgünlük, enderlik  (teklik ), belge, işlevsel (süreklilik) ve eğitim değeri, …gibi birçok değeri bünyesinde barındırmaktadır.”
 
Ankara’nın siluetinde “dikilitaş” referansıyla şekillendirilmiş  serbest biçim arayışının ürünüdür
Başyılmaz şunları söyledi:

“ODTÜ, Mimarlık Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. T. Elvan Altan,  TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi süreli yayınlarından olan Dosya 43: Modern Mimarlık Mirası ana temasında yayımlanan İş Bankası “Gökdeleni” isimli makalesinde ekonomi ve mimari modernleşme tarihimizin taşıyıcılarından olan İş bankası Genel Müdürlük Binasının tanıtımını yapmıştır.  İş Bankası’nın bir prestij yapısı olarak Ankara’nın yirminci yüzyılın ikinci yarısında değer kazanan güney tarafında, kentin ana aksını oluşturan Atatürk Bulvarı üzerinde bir köşe arsa üzerinde inşa ettiği Genel Müdürlük Binası, bu bölgede sayıları artmakta olan yüksek yapılar içinde özgün tasarımı ile dikkat çekerek kentte önemli bir referans noktası oluşturmuştur. Dönem modernizminin anıtsallık ve sembolizm arayışlarına başarılı bir örnek olan yapı, ‘Ankara’nın siluetinde olumlu bir etki bırakacak’ şekilde, mimarlarının ‘dikilitaş’ referansıyla şekillendirdiği serbest biçim arayışının bir ürünüdür. Bu dönemde görülen anıtsallık ve sembolizm arayışını, serbest biçimsel yorumların öne çıktığı dışavurumcu bir yaklaşım yönlendirmektedir. İş Bankası binasında örneklendiği gibi, dönemin yaygınlaşan brüt beton uygulaması ile betonun estetiği mimaride farklı kütlesel ifadelerin üretimi için kullanılmıştır. Brütalist tasarımı, blokların etkisini güçlendirerek yapıya biçim bütünlüğü sağlamış ve yapının anıtsal etkisini artırmıştır. İş Bankası Genel Müdürlük Binası’nın mimari biçimiyle öne çıkan tasarımı, bankanın binayı kurumsal kimliğini temsil eden bir prestij yapısı olarak sunması çerçevesinde değerlendirilebilir. Bu yüzden, yapının inşası, dönemin bankacılık sektöründeki gelişmelerle ilişkilidir. Osmanlı geç döneminde oluşan bankacılık sistemi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda büyük önem verilen bir alanı oluşturmuştur.  Zeminden 91 m. yükseklikteki B Blok’u ile, 1976 yılında tamamlandığında Ankara’nın o dönemdeki en yüksek binası olan yapı, ‘İş Bankası Gökdeleni’ olarak anılmaya başlamıştır. Ankara için kentsel bir işaret noktası olan ve modern başkentin sadece ekonomik değil aynı zamanda mekânsal dönüşümünü de simgeleyen İş Bankası Genel Müdürlük Binası’nın hikâyesinde önemli bir dönüm noktasını, kurumun merkezinin 2001 yılında İstanbul’da Tekeli-Sisa’nın 1993 tarihli tasarımıyla inşa edilen yeni (ve yine döne minin en yüksek gökdeleni olan) bir yapıya taşınması oluşturur.”
 
Özgün değerleri korunarak varlığını sürdürmelidir
 
Başyılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Prof. Dr. T. Elvan Altan, makalesinde ayrıca yapının mimari özelliklerini şöyle sıralamıştır. Atatürk Bulvarı üzerinde yer alan 3 kat ve 3 bodrumlu Genel Müdürlük A blokunda üst idare kademesi ile ilgili büro ve toplantı salonları, Atatürk sergisi, şeref holleri, projeksiyon imkanlı 220 kişilik konferans salonu ile dönemin işlevsel kullanımların mimarideki diline rol model olarak karşımıza çıkmaktadır. Kennedy Caddesi’nden girilen, seksiyon müdürlüklerinin yer aldığı B blok Türkiye İş Bankası Genel Müdürlük binasına, zeminden 91.00 metre ile Ankara’nın en yüksek yapısı niteliğini kazandırmaktadır. Zemin üzerindeki 26 katın son iki katı teknik servislere ayrılmış, 23’üncü kat ise özel resepsiyonlar için yemek imkanlı kokteyl salonu halinde düzenlenmiştir.  18 kişilik 4 adet yüksek hızlı (3.5 m/sn) asansör zeminden 24’üncü kattaki özel davet salonuna 25 saniyede ulaşımı sağlamaktadır.  Yüksek blok özellikle yanmaz malzeme ile inşa edilmiş olup, iyonizasyon esasına göre çalışan ısı ve duman dedektörleri binanın herhangi bir noktasında çıkan yangını anında ışık ve ses sinyalleri ile haber vermektedir. Yapı ana merdivenlerine ilâveten yüksek blokta çelik bir yangın merdiveni mevcuttur. Yapının iç mekânında gerçekleştirilen değişimler arasında yüksek bloktaki yangın merdiveninin güncel yönetmeliğe uygun hale getirilerek yeniden yapılması ve diğer iki bloğa da yangın merdivenlerinin eklenmesi, genel müdür odası ile toplantı odalarının yeniden şekillendirilmesi ve tuvaletlerin yeniden düzenlenmesi sayılabilir.  Ayrıca, dönemin yaygın uygulamasını izleyerek 2018. yapıya yerleştirilmiş olan seramik duvar panoları ile “İş Kule” temalı metal heykel yerinde restore edildikten sonra sökülüp İş Sanat Müzesi’ne taşınmıştır. Yapıda bulunan sanat eserlerinden A Blok konferans salonu duvarı ile C Blok kafeterya katı duvarında bulunan murano camlı yüzeyler yerinde bırakılmıştır. Yapıyı kiracı olarak kullanmaya başlayacak olan İçişleri Bakanlığı’nın da yerleşme sürecinde kendi ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde iç mekân dekorasyonunda değişiklikler yaptığı bilinmektedir. Çeperde son yıllarda artan yapılaşma ile Ankara’nın en yüksek binası olma özelliğini kaybeden yapı, Ankaralılar için hala ‘gökdelen’dir.  Yirminci yüzyılın ikinci yarısının yüksek yapılaşmayı mümkün kılan yapım teknolojisi ile farklı kütlesel biçimleri mümkün kılan mimari tasarım yaklaşımının ve Ankara’nın bu dönemde değişen kentsel kimliğinin temsilcisi olan bu yapının mimarlık tarihi literatüründe yer almasını sağlayan özgün değerleri korunarak varlığını sürdürmelidir.”
 
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum