AB'NİN ÇİN PAKETLERİNE FRENİ TÜRKİYE'NİN ŞANS KAPISINI ARALADI
Avrupa Birliği maliye bakanları, Çin’den gelen düşük değerli paketlere uygulanan “de minimis” muafiyetini kaldırma konusunda uzlaşı sağlayarak e- ticaret akışında yeni bir dönemin başlangıcını işaret etti. 2026’dan önce yürürlüğe alınması için çalışmaların hızlandığı düzenleme; Shein, Temu ve benzeri Çinli çevrimiçi perakendecilerin Avrupa’daki maliyet avantajını önemli ölçüde zayıflatacak. Konuyu değerlendiren ideasoft Yönetim Ofisi Direktörü Emre Çetinaslan, kararın Türkiye açısından güçlü bir stratejik kırılma yarattığını açıkladı.
25 Kasım 2025 - 16:07
Avrupa Birliği maliye bakanlarının, Çin’den gelen düşük değerli paketlere yönelik
gümrük vergilerini 2026’ya çekme konusunda anlaşması, küresel e-ticaret dengelerini
değiştirecek bir adım olarak değerlendiriliyor.
AB’nin “de minimis” eşiğini kaldırmaya hazırlanması, ABD’nin de kendi muafiyetini iptal ettiği bir dönemde, Shein ve Temu gibi Çinli devlerin maliyet yapısını doğrudan etkileyecek. Bu çerçevede EuroCommerce, sürecin AB tek pazarını zayıflatma riski taşıdığına dikkat çekerken bazı AB ülkeleri de 2 euroluk işlem ücretini tek taraflı devreye almak için harekete
geçmiş durumda.
Konuyu değerlendiren ideasoft Yönetim Ofisi Direktörü Emre Çetinaslan, kararın Türkiye açısından güçlü bir stratejik kırılma yarattığını vurgulayarak şu değerlendirmelerde bulundu:
“AB’nin düşük değerli paketlerdeki gümrük muafiyetini kaldırma yönündeki hamlesi, Çin merkezli düşük fiyatlı rekabeti önemli ölçüde zorlayacak. 2024’te AB’ye ulaşan 46 milyar küçük paketin önemli bir kısmının Çin menşeli olduğu düşünüldüğünde, yeni vergi uygulaması Avrupa’da tedarik tercihlerini yeniden şekillendirecek. Bu gelişme, tüketicilerin daha yakın, hızlı ve öngörülebilir tedarik kaynaklarına yönelmesini hızlandıracak. Türkiye tam da bu noktada güçlü ve doğal bir alternatif olarak öne çıkıyor.”
Çetinaslan; coğrafi yakınlık, teslimat hızları, rekabetçi üretim maliyetleri, güçlü
kategori çeşitliliği ve kalite standartlarıyla Türkiye’nin Avrupa için daha cazip bir
tedarik üssü haline geleceğini belirterek, “AB düzenlemesiyle birlikte Türkiye’nin e-
ihracat büyüme hızının daha da artmasını bekliyoruz. Özellikle moda, tekstil,
aksesuar, ev-yaşam ve kişiselleştirilmiş ürünlerde Türkiye üretimi hem kalite hem
maliyet açısından belirgin bir avantaj sunuyor. Önümüzdeki iki yılda Türkiye’den AB
ülkelerine yönelik e-ticaret hacminde güçlü bir sıçrama görmemiz son derece
muhtemel.” dedi.
ideasoft’un bu dönüşümde kritik rol üstlendiğini vurgulayan Çetinaslan şöyle konuştu:
“Hem tüketici alışkanlıkları hem tedarik zinciri dinamikleri Türkiye lehine değişiyor. Biz de
ideasoft olarak KOBİ’lerin yurt dışına açılma süreçlerini uçtan uca destekliyoruz; e- ihracat altyapısından pazarlamaya, yurt dışı pazaryeri entegrasyonlarından lojistik çözümlerine kadar tüm ihtiyaçlarını kapsayan bir yapı sunuyoruz. Türkiye’nin Avrupa pazarındaki konumunu güçlendirecek bu dönüşümün, yerli üreticiler ve markalar için yeni ve değerli bir büyüme fırsatı olduğunu düşünüyoruz.”
gümrük vergilerini 2026’ya çekme konusunda anlaşması, küresel e-ticaret dengelerini
değiştirecek bir adım olarak değerlendiriliyor.
AB’nin “de minimis” eşiğini kaldırmaya hazırlanması, ABD’nin de kendi muafiyetini iptal ettiği bir dönemde, Shein ve Temu gibi Çinli devlerin maliyet yapısını doğrudan etkileyecek. Bu çerçevede EuroCommerce, sürecin AB tek pazarını zayıflatma riski taşıdığına dikkat çekerken bazı AB ülkeleri de 2 euroluk işlem ücretini tek taraflı devreye almak için harekete
geçmiş durumda.
Konuyu değerlendiren ideasoft Yönetim Ofisi Direktörü Emre Çetinaslan, kararın Türkiye açısından güçlü bir stratejik kırılma yarattığını vurgulayarak şu değerlendirmelerde bulundu:
“AB’nin düşük değerli paketlerdeki gümrük muafiyetini kaldırma yönündeki hamlesi, Çin merkezli düşük fiyatlı rekabeti önemli ölçüde zorlayacak. 2024’te AB’ye ulaşan 46 milyar küçük paketin önemli bir kısmının Çin menşeli olduğu düşünüldüğünde, yeni vergi uygulaması Avrupa’da tedarik tercihlerini yeniden şekillendirecek. Bu gelişme, tüketicilerin daha yakın, hızlı ve öngörülebilir tedarik kaynaklarına yönelmesini hızlandıracak. Türkiye tam da bu noktada güçlü ve doğal bir alternatif olarak öne çıkıyor.”
Çetinaslan; coğrafi yakınlık, teslimat hızları, rekabetçi üretim maliyetleri, güçlü
kategori çeşitliliği ve kalite standartlarıyla Türkiye’nin Avrupa için daha cazip bir
tedarik üssü haline geleceğini belirterek, “AB düzenlemesiyle birlikte Türkiye’nin e-
ihracat büyüme hızının daha da artmasını bekliyoruz. Özellikle moda, tekstil,
aksesuar, ev-yaşam ve kişiselleştirilmiş ürünlerde Türkiye üretimi hem kalite hem
maliyet açısından belirgin bir avantaj sunuyor. Önümüzdeki iki yılda Türkiye’den AB
ülkelerine yönelik e-ticaret hacminde güçlü bir sıçrama görmemiz son derece
muhtemel.” dedi.
ideasoft’un bu dönüşümde kritik rol üstlendiğini vurgulayan Çetinaslan şöyle konuştu:
“Hem tüketici alışkanlıkları hem tedarik zinciri dinamikleri Türkiye lehine değişiyor. Biz de
ideasoft olarak KOBİ’lerin yurt dışına açılma süreçlerini uçtan uca destekliyoruz; e- ihracat altyapısından pazarlamaya, yurt dışı pazaryeri entegrasyonlarından lojistik çözümlerine kadar tüm ihtiyaçlarını kapsayan bir yapı sunuyoruz. Türkiye’nin Avrupa pazarındaki konumunu güçlendirecek bu dönüşümün, yerli üreticiler ve markalar için yeni ve değerli bir büyüme fırsatı olduğunu düşünüyoruz.”







FACEBOOK YORUMLAR