12 Eylül Darbesinin 45. Yılı: Demokrasiye Vurulan Darbenin İzleri Silinmedi
12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden 45 yıl geçti. Türkiye’nin siyasi, toplumsal ve ekonomik yapısını derinden sarsan bu karanlık dönem, bugün hâlâ tartışılmaya devam ediyor.

Türkiye, 12 Eylül 1980 sabahına tankların gölgesinde uyanmıştı. Ülke, siyasi kutuplaşma, ekonomik kriz ve sokak çatışmalarıyla darbenin zeminine hazırlanmıştı. Darbe, yalnızca askeri bir müdahale değil, aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik ve siyasal rotasında köklü bir değişimin başlangıcı oldu.
Darbeye Giden Yol
1970’lerin sonu, ağır bir ekonomik kriz ve toplumsal kutuplaşmanın gölgesinde geçti. Sivas, Çorum, Maraş katliamları gibi olaylar, faşizmin ayak sesleri olarak tarihe geçti. 24 Ocak 1980 kararlarıyla neoliberal ekonomik politikaların önü açıldı. Bu kararların uygulanabilmesi için darbenin “gerekli” olduğuna dair bir toplumsal ve siyasal atmosfer adım adım örüldü.
Demokrasinin Tasfiyesi
12 Eylül ile birlikte:
TBMM feshedildi, siyasi partiler kapatıldı,
Sendikal haklar budandı, örgütlenme özgürlüğü engellendi,
1961 Anayasası’nın özgürlükçü yönleri tırpanlandı,
Üniversiteler YÖK ile kontrol altına alındı.
Sağlık ve eğitim paralı hale getirildi; emekçilerin sendikal örgütlülüğü en aza indirildi. Toplum, düşünce özgürlüğünden yoksun, itaatkâr bir yapıya dönüştürüldü.
ABD ve “Ilımlı İslam” Politikası
Dönemin uluslararası konjonktüründe ABD’nin desteği dikkat çekti. “Ilımlı İslam” siyasetiyle toplumun siyasal dokusu yeniden inşa edildi. Bu yaklaşımın izleri günümüzde de tartışılmaya devam ediyor.
Bugüne Yansımaları
12 Eylül darbesi yalnızca bir tarih değil; bugün hâlâ etkileri süren bir dönüm noktası. Neoliberal ekonomik düzen, siyasetin kontrol altına alınması, demokratik kurumların zayıflatılması ve toplumsal hafızada açılan derin yaralar, aradan geçen 45 yıla rağmen silinmedi.
Hatırlamak ve Unutmamak
12 Eylül, Türkiye’nin demokrasi mücadelesinde acı bir deneyim olarak tarihteki yerini koruyor. Bugün darbenin yıldönümünde bir kez daha hatırlatılıyor: “Geçmişi unutmamak, geleceği özgürce kurmanın tek yoludur.”
Haber Makale: Yaşar KABA
FACEBOOK YORUMLAR