SÜLEYMAN YAĞIZ
feryadım bir deli rüzgâr gibiydi
düştüyse de “yar”larına gavurdağı’nın
yüreğim yanmadan önce...
eserdi daim boranı cümle yörenin
baraklar bozlaklar çığırırdık
bir orkestra gibi çağlardık
operalar gibi gürlerdik gürül gürül
isyan ederdik hoyratlarla, deyişlerle, nefeslerle
gül atanımız da olurdu, yas tutanımız da
sinsi sinsi vuranımız d pusularda
diz çökmedik; fermanlara, fetvalara
evelallah, eyvallah
salkım saçak dökülse de sözlerimiz
sinesi yaralı meydanlara
sulardı toprakları gözlerimiz
harmanı harman eylerdik
yolumuzu yol, yoldaşımızı yoldaş
ekmeğimizi her dem helâl eylerdik
evelallah, eyvallah
haydi avşaroğlu adsız ozan
haydi yağız süleyman;
haydi bir daha, haydi bin daha
evelallah, eyvallah
İstanbul, 20 Kasım 2025


FACEBOOK YORUMLAR