Ailemizin kim olduğu, kader paketinden neler çıkacağını bilemiyoruz, doğmadan bilemiyoruz, ancak aklımız erdiğinde neyin ne olduğunu nasıl bir yaşantımız olduğunun farkına varıyoruz.
Yaşam bazılarımıza saraylarını açarken bazılarına da fakirliğin bütün tokadını vuruyor.
Şanslı çocuklarız, annemiz babamız bize yıllarca kol kanat germiş sıcacık bir yuva anne baba ve kardeşlerden oluşan çekirdek ailenin nimetlerinden yararlandık ve yararlanmaktayız çok şükür, kimsesiz olmanın kimsesizliğin acısını bilmiyoruz, sahiplenilmemenin acısını bilemiyoruz, ancak büyüklerimizden birini kaybettiğimizde anlıyoruz ailenin ne demek olduğunu, ya kimsesiz çocuklar,
Bir de kimsesiz yalnız, cami avlusuna bırakılan terk edilen fakirlikten bakılamayan çocuklar, ne acı bir hayat çocuk esirgeme kurumlarında daha hayatın ne olduğunu anlayamadan geçen sıkıntılı bir hayat.
Onlar neden annesiz babasız diğer çocuklardan farklı olarak bu yurtlarda sevgisiz ilgisiz kimsesiz yaşamanın acısını binlerce kere yüreklerinde hissetmişlerdir elbet.
Şefkat ve ilginin aksine küçücük yaşlarından itibaren mecburen disiplin altına alınmış hayatlarına kahır etmişlerdir belki de binlerce kez, neden annem yok neden babam yok sorularını neden bu yurda bırakıldıklarının sorularını binlerce kez sorgulamış ve acı çekmiş küçücük yürekleri, gerçekten milyonlarca kere şükrediyorum ben kendi adıma.
Çocuk esirgeme yurtlarında 18 yaşına kadar devlet himayesinde bakılan ve eğitim verilen bu küçücük çocukların bu yaştan sonra gerçek dünya ile yalnız karşılaşmaları bir çok travma yaşayan bu gençlere acı tecrübeler kazandırmakta ve hatta suç işleyen bir çok çocuğun bu dış dünyaya adapte olamayan çocuklardan bazıları oldukları görülmektedir.
Aslında herkesten çok aşa,işe,ve en önemlisi sevgiye ,şefkate ihtiyacı olan bu çocuklara devletin ilk sıralamada yer vermesi ve iş için en öncelikli adayların bu çocukların göz önünde bulundurularak iş imkanları sağlanması gerekmektedir,belki de gerçek dünyaya adapte olana kadar ve hatta aile kurana kadar takip edilmesi lazım,aksi taktirde zaten zorlu bir yaşam sonrasında dünyaya açılan bu pencerede yaşadığı travma ömürleri boyunca gölge gibi bu çocukları takip edecektir.
Sevgi bir insanın en önemli hazinesidir ve özellikle de çocuk yaşlarda sevgiye doyması gerekmektedir ki büyüdükçe biriktirdiği bu sevgi kutusundan gerektiğinde çıkarıp çıkarıp harcayabilsin.
Kimsesiz çocuklarımıza destek verelim, ayda bir kere gidin ve bu çocukların ne şartlar altında ne kadar sevgiye muhtaç olduklarını görün oyuncak, aş, elbise onlar için önemli değil sadece hatırlandıkları için anlık mutlu olacaklar ama sevgi verdiğinizde ömür boyu huzur duyacaklar.
Yaşadığınız hayatın ve ailenizin ne kadar mutluluk verdiğini görecek ve şükredeceksiniz.
FACEBOOK YORUMLAR