Şule BEKTAN

Şule BEKTAN

..............

Köylü

29 Ocak 2014 - 20:29

Köylü vatandaşımızın biri şehirli vatandaşımızı anlatıyor,

Ne güzel anlatmış,

Şehirden gelip bizi televizyonlara çekiyorlar, ne gerek var. kardeşim bizim özümüz Anadolu zaten ,

ne güzel bir kültüre ve görgüye sahip orada yaşayan insanlar, başka bir dünyalı değil özün senin, sen o kültürü tanıtmaya çalışıyorsun anladık da abartıyorsun köylü bundan rahatsız.

özün Anadolu, başka dünyadan gelmiş muamelesi yapma kendine.

 aile almış tası tarağı döşenmiş şehre ,  taşı toprağı altın ya, değil tabii,

sen şehre ne vakit geldin de kendi toprağını yadırgıyorsun telaffuzunu az daha düzeltmişsin, şehrin görgü kurallarını ailenden sıyrılıp biraz aşmaya çalışmışsın da hangi görgü kuralını taa kökünü nereye gömdün acaba, tahta kaşık yerine, yediğin maden kaşıkla adam olunsaydı oooo şimdiye……

İstanbul’a gelip on sene kalmış, nerelisin dediğin zaman ailem şuralı ama ben İstanbul da doğdum,iyi ki doğdun? köküne saygı duy bari nedir bu İstanbul sevdası.

Gerçek İstanbul’lu yok artık diye de ahkam kesmez mi, var var merak etme, Anadolu  toprağından utanan zavallı.

Bizim özümüz Anadolu, Anadolu’nun o kadar tarihine rağmen gördüğü muameleye bak.

Akıl almaz pratik teknoloji onlarda, siyaset onlarda, muhakeme onlarda, senden daha görgülü ve saygılı yaşıyorlar,körelmemiş geleneklerimiz bilgilerimiz hep onlarda kalmış,sen bavulunu alıp gelmişsin işte o kadar.

Köyde televizyon programlarına çekim yaparlar, sanki başka dünyalı gibi, özümüz daaaa onlar.

Biz şehirde böyle yemiyoruz, çok yağlı yeme, suyundan içme , sürü sepet absürt akıl safsatası,ama onlar senden daha uzun ve sağlıklı yaşıyorlar tertemiz doğada saf doğadan yapılmış el emekleri ile senden daha şanslılar.

Kardeşim köylü nasıl yaşayacağını nasıl davranacağını ne içip içmeyeceğini çok iyi biliyor, sen otobüste yaşlıyı görüpte bu koltuk benim vermem kimseye deyip gömülürken, o göz hakkı tarladan topladığı ekine bir salkım seni de dahil ediyor.

Bayramlarda sen sahillerde kavrulurken, o baklavasını, böreğini, ayranını, limonatasını  hazırlayıp sana misafirperverliğin en güzel örneğini sunuyor.

Sen televizyon programlarında görgüsüzce çatallarını tabaklarına vuran ya da yapılan yemeği beğenmeyip yanında sandviçle gelen zeka özürlü birkaç insandan oluşan sadece televizyonda boy göstermek ya da beş kuruş para kazanmak için televizyon reytingcilerine alet olan insanların görgülerine mi değişeceksin köylü vatandaşı, ellerini öpülesi, saygılı insanları.

Şehre gelip köyle şehir hayatı arasında sıkışmış kendi özüne ters düşen görgüsüz insanları mı değişeceksin, sen daha karşıdan karşıya geçmeyi, kuyrukta beklemeyi, kol, dirsek atmadan yolda yürümeyi bilmiyorsun, şehre gelince kalıplarını kırıp saygısız ve fütursuzca yaşamayı mı öğrendin, yaşamdan kendi adına çıkarttıkların bu kadar mı?

İşte o köylü vatandaş bunlardan şikayetçi gelip bizi çekmesinler diyor, bizler çok mutluyuz ve her şeyi biliyoruz farkındayız diyor,biz Anadolu’yuz,biz farklı bir dünyadan değiliz diyorlar, kültürümüz öğretilsin, ama içli köfteyi, portakalı, mandalinayı hepimiz biliyoruz, görünce aaa bu ne muamelesinden bıktık diyorlar.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum