“Cahillerle tartışmak zaman kaybı ve nefes israfıdır.”
Şahsen bu prensibimi haklı bulur ve ona uymaya gayret ederim.
Biri karşıma cahil silüeti ile çıktığında;
“Kusura bakma arkadaş, benim kültür seviyem kıt, seninle tartışamam.” der, geçerim.
Sokaktaki halk pahalılıktan yakınırken tabiatıyla ülkeyi yönetenleri suçluyor.
İktidar bağımlıları ise karşıt misallerle, bazen de dini argümanlarla karşısındaki muterizi iknaya çalışıyor.
Geçende yöne böyle bir tartışma izledim ve çok güldüm.
Sokak röportajını yapan genç kız soruyor:
“Zamlardan şikâyetçi misiniz?”
“Yooo, ne zammı, ne pahalılığı var ki??”
“Bunların hepsi uydurma.”
“Bunları söyleyenler hükümet düşmanı.”
Röportajı yapan soruyor:
“Peki, hükümeti eleştirmesinler de ne yapsınlar? Zamları kim yapıyor, pahalılık kimin eseri?”
Ablamız cevap veriyor:
Bunları hep muhalefet yapıyor. CHP yapıyor.
“Ama CHP iktidar değil ki….”
Denilince de yüzünü çevirip gidiyor.
Başka bir abla 37 yıldır Almanya’da yaşadığını söylüyor, “hiçbir Alman sokağa çıkıp hükümetini suçlamıyor” gibi iddialı bir laf ediyor.
Aynı sıkıntılar Almanya’da da varmış.
“Peki, Almanya çalışanlara ne kadar maaş veriyor?”
Cevap yok.
Yine muhalefeti suçluyor ablamız. Ve diyor ki:
“Orada da hayat zor, ama kimsenin sesi çıkmıyor.”
Karşıdaki inanmıyor, gülüp geçiyor.
Ülkemizde halinden şikâyet edenler de var, halk tabiriyle tuzu kuru olanlar da…
Tuzu kuru olanlar iktidardan yana.
Şikâyetçiler ise muhalefet yapıyorlar.
Hepsi Reis düşmanı.
Ve Türkiye bu güne kadar böyle bir reis görmedi.
Bazıları “Atatürk’ü bile tartışma konusu yapıyor.”
“Osmanlı 600 yıl dünyayı yönetti.” diyenlere
“O halde neden yıkıldı? Ve bu vatanı kim kurtardı?”
Sorusunu soranlar da sorduklarına yeterli cevap alamamaktan şikâyetçi.
FACEBOOK YORUMLAR