KILIDAROĞLU'NA KUMPAS MI?

             Cumhur ittifakının büyük ortağı Cumhurbaşkanlığı adaylığını  “ben adayım” diyerek açıkladı.:

                Ardından, rakibine seslendi:

                “Hadi sen de açıkla. Aleviliğinden dolayı seni el altından vurmaya  çalışanlar olursa, yanında oluruz” diye moral vermeyi de ihmal etmedi.

                Sorun, Alevilik-sünnilik meselesine indirgenmemeli.

                Türkiye Cumhuriyeti, demokratik ve laiklik nitelikleriyle anılıyorsa, bu tür gayretler boşunadır ve çağımızın ayıbıdır.

                İnsanların etnik kökenleri ile, inançları ile kategorize edilmesi, gerçekten herkesi utandırması gereken bir ayıptır.

                İyi Parti’nin Ankara milletvekili, Kılıçdaroğlu’nu Alevilik üzerinden vurmaya kalkışınca, partisinin genel başkanı Akşener’in delikanlıca çıkışıyla cevap buldu:

                Akşener, milletvekilinin işlediği ayıptan dolayı “bütün alevi kardeşlerimden ve Sayın Kılıçdaroğlu'ndan özür diliyorum” dedi ve partisi de o milletvekilini disipline sevk etti.

                Bir kimsenin inancı ve mezhebi sadece kendini bağlar.

                Mezhepçilik görüntüsü altında milleti birbirlerine karşı kışkırtanlara şu soruyu sormak gerekir:

                “Peygamberimiz hangi mezhebe mensuptu[MNG1] ?”

                İnanan insanların bu soruya verecekleri cevap yoktur. Çünkü, Peygamberimiz hiçbir mezhebe tabi değildi.

                Kur’an ayetler halinde O’na indi.

                Peygamberimizin dini İslam’dı elbette.

                İnsanları inançlarından ötürü yargılayacak tek makam Yüce Yaratıci’dir.

                İnsanların mezhepleriyle, inançlarıyla uğraşacağınıza Allah’a tabi olun ve susun!

                Bu satırların yazarı da sünnidir.

                Ama, alevi kardeşleriyle bu güne kadar hiçbir sorunu olmamıştır.

                Aksine pek çok alevi arkadaşı, dostu olmuş; ama hiç birinden en küçük bir kötülük görmemiştir.

                Hepsi, prensipli ve ahlâklı insanlardı.

                Bu yüzden, alevi kardeşlerimize haksızlık yapanları hep yargıladım ve uzak durdum.

                Bu ayıplı davranışların hiç birine katılmadım.

                Zannediyorum; bu söylemlerle Kılıçdaroğlu’na kumpas kurulmak isteniyor.

                Aday olduğunda, onu mezhebinden vurmaya hazırlanıyorlar.

                “Adaylığını açıkla” ısrarlarınn bu yüzden olduğunu düşünüyorum.

                Türk halkı elbette bu oyunlara gelmeyecekttir.

                Kılıçdaroğlu, devlet adamlığı ve bütün iyi vasıflarıyla Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olmaya lâyık bir siyasetçidir.

                Cumhurbaşkanı adayı olmak O’nun en tabii hakkıdır.

                Ancak, bu değerli ismin kendisi için kurulacak tuzaklara düşmemesini dileriz.