Hatice ÖZBAY

Hatice ÖZBAY

[email protected]

Çocuk Gelin'i Meşrulaştıran Zihniyetin Boğaziçi'nde Ne İşi Var?

14 Mayıs 2025 - 22:59

Boğaziçi Üniversitesi’nde pedofiliyi meşrulaştıran biri konuşmacı olarak nasıl kabul edildi?
13 Mayıs’ta Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşananlar sadece bir üniversitenin onuruna değil, bu ülkenin vicdanına da saldırıdır.
Nurettin Yıldız… Altı yaşındaki bir çocuğun evlenebileceğini, kadının dövülebileceğini söyleyen, çocuk istismarını meşrulaştırmaya çalışan bir kişi. Bugün dünyanın herhangi bir hukuk sisteminde bu tür açıklamalar suçtur. Türkiye’de de öyledir: Türk Ceza Kanunu, Çocuk Hakları Sözleşmesi, İstanbul Sözleşmesi (ve onun mirası olan 6284 sayılı yasa) bu sapkın zihniyetin karşısında durur.
Ama bu kişi Boğaziçi Üniversitesi’nde, devletin atadığı kayyum rektörün yönetiminde, elini kolunu sallayarak konuşma yaptı.
Ve o üniversitenin öğrencileri, akademisyenleri ve mezunları hep birlikte ses çıkardı:
“Bu zihniyeti burada istemiyoruz!”

Peki sonra ne oldu?
97 öğrenci gözaltına alındı.
Ters kelepçeyle, copla, yerlerde sürüklenerek.

O gençlerden bazıları hâlâ tutuklu.
Kadına yönelik şiddeti savunan kişi serbestçe konuşuyor. Ama ona itiraz eden gençler zindanda.

Bu ülke insanları gerçekten aklını mı yitirdi?
Altı yaşındaki bir çocuk evlenemez. Evlenemez beyler unutun bunu. Böyle hayalleri olanlar varsa acilen tedavi edilmelidir. Bu bir “görüş” değil, bu bir evrensel haktır.
Bunu meşrulaştırmaya çalışmak fikir özgürlüğü değil, çocuklara yöneltilmiş bir tehdittir.

Kadın bir eşya değildir, dövülemez. Bu sadece İslam’a değil, insanlığa da ihanettir.
75 yaşındaki bir adamın 13 yaşındaki bir çocuğu "eş" yapması bir sapkınlıktır, suçtur, istismardır.
Ve bu sapkınlığı teşhir eden öğrencileri değil, bu zihniyeti üniversiteye taşıyanlar cezalandırılmalıdır.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri yalnız değildir.
Onlar bir utanca “hayır” dediler. Vicdanımızı temsil ettiler.

İşte bu yüzden, onların omuzlarına basan her polis postalı, aslında bizim yüreğimize inen bir darbedir.
Bugün ses çıkarmak, sadece Boğaziçi için değil, ülkenin yarını için bir zorunluluktur.
Bugün sessiz kalırsak, yarın 6 yaşındaki bir çocuğun susturulmasına ortak oluruz.

Olayı hangi tarafından tutsak elimizde kalıyor.
Çünkü öz çocuklarını altı yaşında evlendiren bir anne-baba ve bunu savunan bir “din adamı” ile karşı karşıyayız. Bu ahlaki bir çürümenin, toplumsal bir çöküşün sonucudur. Adı nettir: Pedofilidir. Tecavüzdür. Olay da Sapıklıktır.

Ve ne yazık ki, bu rezalet duyulduğu andan itibaren vicdan sahibi kesimlerde büyük bir infial yaratırken, dini çevrelerin büyük kısmı sessiz kaldı. Hatta Timur Soykan gibi olayı kamuoyuna taşıyan gazeteciler linç edildi, tutuklanmaları istendi.
Her zaman olduğu gibi, suçlular değil, suçu açığa çıkaranlar hedef alındı.
Artık buna alıştık mı? Belki evet. Ama alışmak, normalleştirmek anlamına gelmemeli.
Çünkü insanlık dediğimiz şey tam da burada başlıyor:
Çocukların bedenine, geleceğine sahip çıkmakla.

Boğaziçi Üniversitesi’nde Pedofiliye Alan Açan Kayyum Rektörlük
Peki, bu zihniyeti daha da tehlikeli yapan ne?
Bu adamı, Nurettin Yıldız’ı kim üniversitesine davet etti?
Cevap açık: Boğaziçi Üniversitesi’nin kayyum rektörü Prof. Dr. Naci İnci.
Cumhurbaşkanı tarafından atanan ve üniversitenin özerkliğini yok sayarak koltuğa oturtulan bir isim.

Melih Bulu’nun görevden alınmasının ardından 21 Ağustos 2021’de asaleten rektör olarak atandı. O günden beri üniversitenin akademik özgürlüğü yerle bir edildi. Öğrenciler ve akademisyenler buna karşı nöbetler tutuyor, protestolar düzenliyor.
Ve şimdi görüyoruz ki, bu kayyum yönetimi yalnızca özgürlüğü değil, ahlaki duruşu da çökertmiş durumda.
Boğaziçi gibi bir kurumda, pedofiliyi savunan bir kişiye mikrofon verilmesi, yalnızca bireysel bir ahlaksızlık değil, sistematik bir çürümenin göstergesidir.
Bu tür düşünceler yalnızca toplumsal değerleri değil, doğrudan ceza kanunlarını da ihlal etmektedir. Ve buna rağmen, üniversitelerde yer bulabiliyorsa, o zaman şu soruyu sormak gerekir: Biz nasıl bir ülkeye dönüştük?
Boğaziçi’nde Onur Sınavı
Ve bu onur sınavını veren öğrenciler ne yazık ki tutuklandı.
Bugün Boğaziçi’nde olan, yarın başka bir üniversitede, bir okulda, bir evde yaşanabilir.
Bugün o gençlerin gözaltına alınmasını normalleştirirsek, yarın çocukların susturulmasına, evlendirilmesine, istismar edilmesine sessiz kalırız.

Bu sadece bir üniversite meselesi değil.
Bu, bir ülkenin vicdan, adalet ve ahlak sınavıdır.

Ve biz bu sınavda sınıfta kalamayız.
Hatice Özbay
14.05.2025
#BoğaziçiÜniversitesi #Öğrenciler #Kadın #6Yaşındaçocuk #Pedofili #Tecavüz #Kayyum #rektör #pedofili #HaticeÖzbay #YaşarKaba #İstanbulFlash #NurettinYıldız


 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum