Elinizi uzatıp ta gökyüzüne doğru gözlerinizi kısıp baktınız mı yukarılara hissettiniz mi gökyüzünün size olan dokunuşunu? Görebildiniz mi tebessümünü teninizde hissettiniz mi nefesini? yaktı mı sıcaklığı içinizi ve siz çağlayanlar gibi konuştuğunu duyabildiniz mi? işte sevmek, karşınızdakinin sizi sevmesi de böyle bir şey siz bunları görebildiğiniz taktirde hayatınız ucu bucağı olmayan mavi bir deniz.
Görmek görebilmek herkeste olmadığı düşünülen halbuki biraz masumca düşünebilme yetisi olan herkeste var olan bir güç aslında, yeter ki siz görmek isteyin kendi kendinize dünyanın merkeziymiş gibi davranmak yerine bencillikle örülmüş kara kıyafetleri üzerinize giymek hep ben tek ben yine ben demek yerine karşınızda var olan mutlak güzelliği görmeyi denemek çokta zor olmamalı.
Düşününki, nasıl güneşe dokunamıyorsanız nasıl bir çağlayanın başına gelip te aşağıya bakmaya bile çekinecek olacaksanız nasıl saatte 300 km hızın nelere maal olacağını bilebiliyorsanız size değer veren sizi hiç bir koşulla önyargıyla görmeden saf ve de sadece sessizce seven insanları görmeye çalışın kim bilir belki de ‘’ama bu hayat’’diye başlayan cümlelerinizin yerini ‘’onla hayat’’diye başlayan cümleler alıverir.
‘’ Hiç çıkarsız sevdim ben seni ve de hiç çıkarsız gördüm ben bu sevgiyi’’ demenin hazzını alsanız fenamı olur. Tabi ki hayat ve hayatın şartları zor iş ,trafik ,aile ,çevre ,ufak bazen büyük kazalar, hastalıklar, riskler hep var ama bunları tek başına karşılamak onları ‘’hep bana ama’’ diyerek ağırlamak yerine sizin onun için ne kadar değerli olduğunuzu düşünen ve de tek BEN değil BİZ diye atan bir kalple ağırlamak güzel olmaz mı ? Hadi güzelliğini de bir kenara bırakalım yaşamınıza renk katmaz mı? Güzel olanın siyah beyaz iki renge sahip olmak yerine renk cümbüşüne karışmak işte o zaman var olmanın anlamına kavuşmak belki de şu hayatta yaşayacağınız en güzel şey olacaktır.
Hayatı paylaşmak tek başına değil birlikte diyerek dolu dolu yaşamak güzeli çirkini, azı çoğu acıyı elemi hastalığı sağlığı tek başına değil omuz omuza yaşamak ömür denilen şeyde yapılacak en iyi şey sadece görmek istemeniz yeterli. Nasıl bir çocuğun emekleyerek yürümeye çalışması onun için büyük bir zaferse size emekleyerek gelmeye çalışan insanların ellerinden tutup hadi birlikte yürüyelim diye bilmekte sizin zaferiniz olsun.
Hayat o kadar kısa ki göz kapayıp açmak gibi trafikte ışıkların yanıp sönmesi, rüzgarı aniden çıkıp önüne her şeyi katıp sürüklemesi ve de sizin ona baka kalmanız gibi anlık. O zaman bu anlık hayatı bencillikle umarsızlıkla ben buyumlarla geçirmek yerine etrafınıza şöyle bir bakın parlayan bir çift göz mutlaka vardır. Siz görmek isterseniz o parıltı size hep bakacaktır. Sevenlerinizi görün onların hasbel kader kıymetlerini bilin BİLİN Kİ BİR GÜN SİZLERİNDE KIYMETİ BİLİSİN..
Hoş tutun zatlarınızı...
FACEBOOK YORUMLAR