Mevsimler gelip geçiyor hayatımızdan bir yanımız hep sessiz bir yanımız hep eksik kalıyor.Sessizlikle ,eksiklikleriyle Zaman'ı kovalayan adımlarımızın bizi nerelere götürdüğünü neleri gösterdiğini getirin gözünüzün önüne kapatın gözlerinizi ve dalın mevsimlerinize , sizce ömür kaç mevsim ?
Gözünüzün önünden ilk geçen sevdiğiniz vede sevdikleriniz ise ömrün aşk mevsimindesinizdir.tutku eser başınızın üzerinden içinizin güneşi yakar kavurur ortalığı denizler gökyüzüyle ortak masmavidir her dalda meyvalar vardır cıvıl cıvıl çocuk sesleri kaplar dünyanızı tüm canlılığıyla bir mevsim Yaşar ömrünüz ve siz gözleriniz kapalıyken bile tepeden tırnağa yansıtırsınız mevsiminizin AŞK olduğunu... Gözünüzün önünden aşktan sonra uzaklara yolladıklarınız aslında çok yakınken bile aranızda kilometreler varmışcasına yaşanmışlıklarınız geçmekteyse ömrün HASRET mevsimindesinizdir.özlemin dibine vurduğunuzu efkarın başınızda duman olduğu , yağmurların oluk oluk elmacıklardan aktığı mevsim , acaba hangimiz yaşamadıkki bu mevsimi.. Gözümüz hala kapalı ve siz eyer tek bir masa yarı sağlam bir sandalye masanın üzerinde yazıp çizmekten tükenmiş bir kalem ve sararmış kağıta bakıp dururken bulduysanız ömrün YANLIZLIK mevsimi çöküp oturuvermiştir hayatınıza okadar sesin , rengin, baharın , tozun , dumanın ardından bir başınıza kalıvermişsinizdir geçmiş geçmedi benimle ama nerede diye kendi kendinize sorduğunuz aynalarla Başbaşa kaldığınız mevsimin adı YANLIZLIK... Kirpikler henüz açılamamışken güzel olana güzel bildiğinize sevgiliye kavuşmalar geçmekteyse kirpik uçlarınızdan süzülen ömrün VUSLAT mevsimi çok tan başlamıştır.Aylardan nisandır gönlünüzde erguvanlar açar heryerde ve siz vuslata ermenin heyecanıyla miski amber gibi kokan mevsiminizi içinize çeker vuslatı solarsınız.. Ve Gözleriniz en saf halinizle tüm masumiyetiyle pencerenizin buğusuna size resim çizdiriyorsa ömrün HÜZÜN mevsimini sarmalamıştır tüm benliğiniz.Dört başı mağrur gelinlere benzeyen bembeyaz bir dağın zirvesinde teninizin buz tuttuğu içinizin ise yandığı içi mağma ile kaplı dışı kar buz heybetli bir dağdır .Sessiz çığlıklarınız yankı yapar ve çığlar düşer heybetli beyaz dağın yamaçlarından üzerinize ömrün HÜZÜN mevsiminde... Şimdi açın gözlerinizi ve şöyle bir bakın ister sağınıza ister solunuza isterseniz yere isterseniz gökyüzüne görecekleriniz değişmiycektir çünkü ömrün beş mevsimi vardır Ne bir eksiltebilir nede bir çoğalta bilirsiniz "AŞK , HASRET , YANLIZLIK ,VUSLAT vede HÜZÜN..İnsan oğlu mutluluğuda , üzüntüyüde , şaşkınlığı da ,heyecanıda bu beş kelimenin içinde yaşar bu beş paragrafa bir daha bakarsanız bebekliğinizi , çocukluğunuzu ,gençliğinizi ,yetişkinliğinizi vede yaşlılığınızı göreceksiniz eyer birazcık doğru bakabilirseniz sizde ÖMRÜN BEŞ MEVSİMİNİ dolu dolu yaşadığınızı ve yaşamaya devam ettiğinizi anlıcaksınız.Gönlüm her mevsimi gerektiği kadar doğruyu yanlışı güzeli çirkini öğrenerek yaşamanızı yaşamamızı istemekte... Ömrü tüketmeden mevsimlerinizi doya doya yaşamanız dileğimle..Hoş tutun zatlarınızı.. FK:
FACEBOOK YORUMLAR