Şöyle bir bakıyorumda ne kadar çok "ama" ve "keşke" kelimesi var hayatlarımızda...
Bazen bir göz atıyorum etrafıma her üç kelimeden biri bu ikili. Size bir sır vereyim mi ben hayatımda hiç " keşke" demedim. Şimdi diyeceksinizki -Hadi canım nasıl demediniz ?Sizleri duyar gibiyim.Belki sizlere çok büyük bir şey gibi gelebilir "nasıl demez" diye düşünebilirsiniz ama bazen gerçekler insana çok şey öğretmekte.Hayat tabiki herkes için aynı değil bazen okadar zorlaşırki ve siz nefes bile alamazsınız çırpınırsınız çırpındıkça battığınızı , boğulduğunuzu hissedersiniz ve elleriniz hep bir el bekler tıpkı gözlerin ışık kulakların bir ses duymak istemesi gibi ve o iki kelime düşer dile çıkar sahneye bazen bir sığınak bazen bir soluk bazen de söylenebilecek başka kelimeler bilinmemesinden aslında. Şöyle bir düşünelim hayatımızı bu iki kelime arasına sıkıştırmak için acaba neler yapıyoruz biraz düşünelim mi ? Öncelikle konuşmuyoruz bu konuşma yetimizin olmayışından değil konuşmanın ne demek olduğunu bilmeyişimizden insanın kendini ifade edebileceği tek ama tek yetisinin konuşmak olduğunu konuşarak anlayabileceğini , konuşarak empati kurabileceğini bilmemek yada bilipte yapmamak ki bu belkide en önemlisi. Başka bir neden ise "BEN" kelimesinden vaz geçememek " hep ben , tek ben , yek ben" bir tek benim dediğim , bir tek benim düşündüğüm , ben istediğim için , sadece ben" ifadelerini kapsayan o büyük ego ve sonuç kelimesi hüsran "AMA BEN"son söz o iki kelimeden biri. AMA... Ve son olarak okumamak , izlememek , dinlememek kısaca araştırmamak hep beklemek biri söylesin ,biri görsün, biri düşünsün biri izlesin anlatsın sonrası hüsran kulaktan dolma lakırtılarla yapılan işler , bilmeden atılan adımlar düşünmeden söylenen sözler ve sonuç "KEŞKE görseydim, okusaydım,dinleseydim,düşünseydim vb... Netice yine ayan beyan karşınızda muhteşem ikilinin bir diğeri "KEŞKE". İnsan ne yaparsa yapsın yaşam dört duvardan ibaret değil bu bir gerçek bizler konuşabilmeliyiz "BEN" den vaz geçip sen , biz, siz, onlar diyebilmeli , okumalı , görmeli , dinlemeli , izlemeli adımlarımızı ona göre atmalıyız.Hayat çizgisi yani kader tabiki yazılı fakat seçenekler bizlerin elinde ya doğruyu seçersin ya yanlışı kısaca kadercilik ten vaz geçip gerçekçi olmalı hata yaptığımızda "ama neden , keşke yapmasaydım ,olmasaydı demek yerine yaşamam gerekliydi yaşadım diyebilmeliyiz İnan'ın zor değil bunu bir düşünün o zaman herşeyin daha güzel olacağını göreceksiniz çünkü o zaman doğruyu yanlışı ayırt etmiş olacaksınız. Unutmayın hayat herşeyiyle bizim ağlamakta, gülmekte bizlerin , biz var oldukçada bizim kalacak o yüzden bize düşen bunu bilmek buna göre hayatı güzelleştirmek.Şimdi şöyle bir bakıp sizlere söyleyebileceğim son söz , HOŞ TUTUN ZATLARINIZI..
FACEBOOK YORUMLAR