YAKUT
Rahmetli babaannem “ olsa ile bulsa, bir araya gelse. Dünyalar benim olurdu.” derdi. Meşhurdur halk deyişlerimiz, atasözlerimiz. Dünya gitgide karanlığa gidiyor da. Bir yerlerde, bazı evlerde maalesef karanlıklar bitmeyecek.
Kolay mı? 13 yaşında yetim kalıp; ailene, kardeşlerine sahip çıkmak. En iyi ben bilirim. Rahmetli babam bir polisti. Askerimizin, polisimizin sulhu sağlamak için, yeri geldiğinde bir ailesi yokmuşçasına mücadelesini.
Adı üzerinde, bahsedilen Yarbay “Songül Yakut”. O şanlı üniforması ile dimdik durarak, boyun eğmediğini gösteren buruk ama güçlü gülüşü.
Ve saf gözlerinin içtenliği. Işıltısı…
Ve son kez bakıyor, televizyon ekranları, gazete manşetlerinden asker selamı ile.
Vatanını satanlardan değil. Bu gün belki de en çok aranan namuslu, erdemli insan örneğinin belki de son temsilcilerinden.
Henüz 41 yaşında. Hiç evlenmemiş. Adamış kendisini toprağına. Askerlik görevi ile de kalmamış. Hiç anne olmamış ama şiddet gören kadın ve çocuklar için birim kurmuş. Bir ilke imza atmış. Yani son nefesine kadar mücadele etmiş. Hem üniforması, hem vatanı, hem geleceği yetiştiren kadınlar. Ve onları büyütecek geleceğimiz çocuklar için. Yakut!
Sırdaşı, dert ortağı biricik anacığı. Emeği, alın teri ile ona aldığı kayısı bahçeli anaevi. Baba yokluğunda bacadan tüter sevgiler…Karanlıklar değil.
Çok fazla söze gerek yok. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, beyin takımı denilen 13 kişiyi uğurladık. Şimdi onları koruyacak olan teçhizatın alımının 7 yıldır neden bekletildiği tartışılıyor. Babamın bir lafı vardır. “ Eşek çamurdan çıktıktan sonra yol gösteren çok olur.” Çamura dibine kadar batmış bir ülkenin hilali, yıldızı “ Songül Yakut” kahraman ve 12 arkadaşı.
Devlet erkanının düzenlediği törende anacığı şehit yarbay kızı için söylenen “Başınız Sağ olsun” sözlerine haklı olarak feryat ediyor.
“ Bana başınız sağ olsun demeyin. Sizin başınız sağ olsun. İşte görüyoruz kötüler hep yaşıyor. İyiler gidiyor…”
Çok haklısın anacığım! Çok.
Keşke böyle erken gitmeseler ancak iyiler boşa gitmiyor.
Giderken o kısacık ömre, öyle bir son söz bırakıyorlar ki dünya döndükçe dalgalanan.
Yarbayımız Yakut’un avukatı ne diyor : “Suçsuzluğunu ispat etti. Aklandı. Ve gitme dedim ona. Sizi sürecekler. O gitmeyi tercih etti. Ve dedi ki:
“ Türk Bayrağının dalgalandığı her yer görev yerimdir!”
Ne mutlu böyle cihan evladına!
İnsan yetiştirmiş anaya!
Kıssadan hisse. Belki kusarcasına nefretlerini, hırslarını, egolarını ulu orta her yere döken, “ sözde insanların” kulağına bir küpe olur.
Vicdanlı, erdemli, dürüst, ahlaklı ve vatanına, ilkelerini bağlı insan olabilme küpesi.
Örnek Türk Kadını. Nur ol!
Sana minnettarız.
Kelimeler de, duygumuz da yetersiz ifade edebilmeye.
Affet bizi.
YARBAY’ım YAKUT’um
AFFET…
Emel Seçen
FACEBOOK YORUMLAR