Emel SEÇEN

Emel SEÇEN

360 Derece İstanbul
[email protected]

TEŞEKKÜRLER, CORONA

14 Mart 2020 - 21:46

Vallahi bir geldin. Pir geldin.

Edirne’de, Ayvalık da, Konya ‘da ve Bodrum kıyılarında; soğukta çıplak ayak ağlaşan mülteci çocukları da unutturdun…

Bizim ne için gittiği havada kalmış, o güzelim evlatlarımızın yasını da.

Ekonomi, önemli değil. Aslında toplumun canı yani önce kendi. Ve“kendinden” başkası önemli değil.

Kapanan marketler zincirinin, yüzde 30 ile kalan ürünlerini nakitle çevirebilme telaşını bile anlamadan. Eczaneler, marketlere savaş çıkmışta ardından da epeyce sürecek bir “kıtlık” yaşarcasına saldırdılar…

Evet saldırdılar.

Yani, bir en fazla iki ürün almak yerine. Kullanmasa da atabilmeyi, yani ötekinin aç kalmasını tercih etti.

Çok da zor değildi bunların oluşumu.

Artık o eski Sosyalizm - Kapitalizm tartışmaları bitti.

Tek elden,

Tek yürekten!

Emperyalizm bayraklarını sallayarak, Kapitalizmin- Globalizme evrilişini izliyoruz.

İleride her türlü programa konu olacak malzemeler bile hazır.

Edirne’de, cebinde ki son para için Mülteciye Halı satan,

İstanbul Aksaray’ da o son parayı alıp, 200 TL’ ye Edirne ya da “burası Yunanistan” diye bırakan.

Yüzünde maske ve nereden geldiği bilinmeyen bir ses ile otobüs durağından Coronalı diye atılan bizim vatandaşımız.

Atan yine bizim vatandaşımız.

Afganistan, Pakistan ya da Suriye yani savaş ve yokluktan kaçıp; geçiş olarak misafir bulunduğu topraklardan yüzmeye çalışarak. Yeri geldiğinde batan botu ve botun içindekileri Sahil Güvenliğe ulaşabilmek için bu soğukta suya atlayan ve de kurtaran. Fakat Yunan sınırında üzerinde ki her şey kıyafet dahi alınıp, tekrar Türkiye sınırına gönderen, Yunan hükümeti.

Türk-Yunan sınırına çektiği jilet örgülerde yetmeyince, Bulgaristan’dan baraj kapaklarını açmasını isteyen, Yunan Hükümeti.

“Komşusu açken, tok yatan bizden değildir.” Hadisinin kutsallığına sığınıp, zamanında Müslüman kardeşlerini almayan Suudi Arabistan hükümeti. 

Kadınlara yasak üstüne yasak, uğruna bunun için ne kanlı devrim geçiren ama Corona yüzünden Cuma Namazını iptal eden İran Hükümeti.

Dini bayram ziyaretlerinde bile ikram edilen kolonyayı abdesti bozulur diye almayan; ama ne market ne eczane demeden daha mal sahibi kolileri açmadan yağma etmeye çalışan da. 10 TL Kolonyayı, 50 TL’na satan bizden.

İtalya, hava kuvvetlerine bağlı uçakları ile karantina altında ki halkına Pavarotti dinleten, İtalya Hükümeti.

COVID-19 Korona Virüsünün ilk çıkış yeri Çin (Huwan) hükümeti, bugün (14 Mart Tıp Bayramı aynı zamanda) çaresiz kalan İtalya’ya yardım edeceğini açıkladı.

Bizim için en güzel olan bana göre kolonya.

İran da bile vatandaşlarından biri alkol yasak olduğu için mi bilinmez, Corona yüzünden saf alkolü içip hastanelik oldu.

Bizimkilerde yadsınamaz. Yoğurt içine arap sabunu katıp yiyen var. (A Haber yaptı. Doktor, anlatıyor. Hasta konuşuyor. Sonra Sputnik yalanlıyor.)

Gelelim kolonyaya…

70’lerin sonlarında ki gaz-şeker, çay, sigara kuyruğunu bile geçti. 

Ülkemize ilk kez 1882 yılında Ahmet Faruki tarafından ithal olarak getirip, üretilmeye başlanan ve Cumhuriyet tarihinde 1923 yılında ilk kez “Bonmarşe” olarak tanımlanan ve Eyüp Sabri Tuncer marka imzası ile savaş sonrası ilk Cumhuriyet markalarımızdan olmuştu.

Bunu bize yeniden hatırlattığın için tekrar teşekkür Corona!

Kolonya demiştik, evet.

 Eski o muhteşem günlerde ki gibi… Misafire önce en iyisinden ve ardından evine ne alabildiysen; şeker, çikolata ile lokum ikramı sonrası hemen elinin altına peçete tutularak, kolonya ikramı…

Nihayet geçtiğimiz günlerde, beklenen haber geldi.

Aşı bulunmuş. Geçmişte aşı tartışmaları sürerken; yazdığı kitap yüzünden sıkı bir eleştiri bombardımanına tutulan Soner Yalçın’ın neredeyse Türkiye’nin tamamının okuyup, takip ettiği ODATV gazetesi kapatıldı. Genel Yayın Yönetmeni, Haber Müdürü ve muhabir tutuklandı. CHP Milletvekilleri ziyaretleri sırasında üç kişilik odada tek kişi tecrit olarak kalıyorlar, bilgisi basına yansıdı.

İçerdekiler mi deli. Yoksa dışarıdakiler mi? sorusu bildik bir sorudur. Barış’lar orada daha mı sağlıklı. Bunu da onlar çıktıktan sonra öğreneceğiz.

Ve gerçekten aşı sağlık için mi? Yoksa –izmlerin süreci olarak sistematik bir var oluş mu? Baktığınız da dün (Özge Kopuz-İnstagram) Yavuz Dizdar hoca da buna benzer açıklamalarda bulunuyor ve “merak etmeyin” diyor.

Esas mesele ise bu kadar hijyen deniyor da. Hijyenden bu kadar yoksun Hindistan da niye hiç vaka yok?

 Neden Amerika Hükümeti; dış işleri olarak sadece Türkiye ve İngiltere’ye açık bırakıldı. En sağlıklılar, kendi kızında bile hatta Trump da bile tartışılırken virüsün varlığı (kan vermiyordu çünkü), onlar mı? Onlar ise neden onlarla görüşmelerinin hemen ardından Kanada Başbakanında da görüldü?

Ve tabii ki kıssadan hisse.

Sana teşekkür ediyoruz Corona

Bize yitik insanlığımızın nasıl yok oluşa gittiğini ve bir yandan bu içsel yolculuğumuzda bu aymazlıklardan nasıl çıkarız sorusunu kendimizde arayıp, bulabilmemiz için zaman yarattın. Herkes içe kapanmış durumda.

Dünyanın lambası kapatıldı.

Açıldığında neler değişmiş olacak, bunu da bizlerin çocukları ileriki yıllarda daha iyi görecek.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum