Youtube kanalımı açtığımda, başta Sinema olmak üzere daha nitelikli ve daha aydın bir bakış açısı için temel olan, derinlik olgusunun yer aldığı tüm toplumu ilgilendiren buluşmaların çatısı olması amaçtı. Bu yüzden ismi DNA.
Tam yeni başlamıştık ki Pandemi etkiledi. Sonra kaldığımız yerden devam ettik. Hatta gidemedik, çekemedik, anlatamadık. Bunlar oldukça fazla.
Fakat hiç aklıma gelmezdi ki Afrika kökenli ve Kuzey Kıbrıs’ta okumakta olan bir genç bana ulaşsın!
Ne iyi yaptın, SHAOLIN KID
Shaolin, anladığım kadarı ile Zimbabwe Cumhuriyetinden. Yani eski adı Güney Rodezya olan, Afrika kıtasının güneyinde ve denize maalesef kıyısı olmayan bir ülke. Nüfusu 14,44 milyon. Resmi dili: Şona, İngilizce.
Dünya küçüktür, buradan gelmeli.
SHAOLIN okuyor, Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde arkadaşlarına danışıyor. Mekânlara gidiyor. Tanıtıyor. Ama en önemlisi TÜRKÇE öğreniyor.
Bizim ülkemiz Asyalıları ünlü yaptı. İtalya’nı yaptı. İskoç’u yaptı. SHAOLIN, niye olmasın?
Kendi çapında yayınladığı, sıra dışı videolar ile yorumlar yapıyor. Mesela çok hoşuma giden, oradaki esnaf arkadaşı fikir veriyor. Mesela “ Mero’nun –Olabilir(Klip)” şarkısına, yorum yapabilirsin, diyor. O da yapıyor. Bir de güzel, ince ince anlatıyor.
Bakın, bu özen bizim sinema yorumcularında yok. Hatta bazıları, bunun kurslarına gitse de nafile. İçinde yoksa olmaz! Olmaz!
SHAOLIN, diyor ki: Bak, burada kirli gözlük var. Kirli gözlük, olayın kötü olacağını gösteriyor.
Bak, teyze yemek verdi. Bu teyze, iyi insan.
Velhasıl SHAOLIN, Ayşe topu at. Ali, topu tut gibi. Hem kendi gibi göçmenlere gönüllü rehberlik ederken, aslında kendi hayalini de gerçekleştirebilmek için bir yol deniyor. İnsanlara moral veriyor ve yapabilirsiniz, diyor. Benim gibi olanlar, hey! Yalnız değilsiniz!
Müziği seviyor. Sanırım Vegan Almanya klip çalışması etken oldu. Bu video konuşmam ve altta paylaştığım haber linki ile bana ulaştığını düşünüyorum.
Ya da “LAZ KIZI” modeli, değişik geldi.
Ya da tamamı ile o da doğal olanı tercih ettiği için.
Çok da önemli değil.
Hayatta tesadüf diye bir şey yoktur. Derdi var, bana iletti.
Kanalının adı: SHAOLIN TÜRKÇE KONUŞUYOR
https://www.youtube.com/channel/UCyQpa-3vl2fzZtfBrM7c04g
Maşallah şimdilik 458 Abonesi var.
Diyor ki: Merhaba! Nasılsınız. Her şey tamam!
Merhaba, bak burada bu adam doğru. Adam maske takıyor, dikkat! Önemli. Sizde dikkat edin.
Gülen gözlerle, yapmacıksız, doğal, samimi!
Yani dünyanın genelinin çoktan unuttuğu.
Ve bizim gibilerin, defaatle üzerinde durduğu.
Ama bu ekleme, çıkarma ile olmaz. O kendinden gelecek. İçinden ki bu olgu; ancak çıkarsız, menfaatsiz kişilerde olur.
Yüreğinde, sevgi tohumunu iyi sulayanlarda yaşar…
Bana yazmış:
Önce videolarımı çok beğendiğini ifade ediyor. Abone olduğunu. Kendisinin de yaptığı işleri anlatıp, “Sen de bana abone ol!” diyor.
Sonra da aynen devam diyerek moral veriyor… Ve ekliyor:
“Ben de filmde oynamak istiyorum!”
Evet, gerçekten ben vidolarını izledim. Samimiyeti, güler yüzü, olayları algılayış ve anlatış biçimi çok güzel. Paylaşma duygusu, etkin. Evrensel bakışa sahip. Bir kere beni mutlu etti. Türkiye görmeyebiliyor ancak o nerelerden bulmuş. Teknolojinin bu özelliklerini seviyorum.
Videolarını izlerken, doğal haline gülmeme ihtimaliniz yok. Çok samimi. Bu da güzel kılıyor.
Buradan beni tanıyan, takip eden ve özellikle sanatın sinema/ televizyon bölümünde yer alan arkadaşlara sesleniyorum.
SHAOLIN, önce bir filmde oynamak istiyor ancak onda başka cevherler var. Bunu iyi kullanmak lazım.
Burada nicelerinin anlaşılmayarak ya da sömürülerek, telef edildiğini de göz önünde bulundurarak özellikle yurt dışında ki arkadaşlara rica da bulunuyorum.
SHAOLIN’in elinden tutalım.
Ben, hemen abone oldum.
Ya siz?
EMEL SEÇEN, 25 Eylül 2020, İstanbul
FACEBOOK YORUMLAR