Özel bir televizyon kanalında, üstelik çok izlenen bir programın konuşmacılarından Hakan Ural, gündemi meşgul eden, bu çok hassas konu ile ilgili açıklamalarda bulunmuş. Malum, bizim ülkede bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış. Akşamdan beri gündem şimdi bu.
Yapılan açıklamalar içerik bakımından, yerle yeksan, 1936’dan beri ücretsiz geçilmiş, buradan gelir gelecek… Akla ziyan, bunları bir kenara koyalım ama konuyu açıklamaya çalışan kişi; kendi bilgisi ve yaşamı doğrultusunda bunu yanıtlıyor. Esas konuşulması gerekenler ise bu kişiyi, her konuda bilirkişi olarak sunan bu medya kanalı. Geçtiğimiz günlerde, tesadüf rastladım deprem konulu bir program geçiyor, Fatih İlçesi konusunda açıklamada bulunuluyor, Hakan Ural’ın burada suçu yok çünkü sormuşsunuz, yanıtlıyor ama daha dün yazdık, Rahmetli Uğur Mumcu’nun sözünü:
“Bilgi sahibi olunmadan, fikir sahibi olunmaz!”
Şimdi bahsi geçen beyefendi ile aynı kuşağız, aynı ilçede büyüdük. O Şehremini Lisesine, ben Davutpaşa Lisesine gittim. O aile yapısı, çevresi gereği maksim gazinosu, sanat camiası ile iç içeydi. Evlenmesi olay, boşanması olay, yaptığı iş emlakçılık, keza. Biz, kendi yağımızda bir şeyler yapıp sunmaya çalıştık. Bunca zamandır yazıyorum, program yaptım, kendimce bilgim doğrultusunda açıklamada bulundum ama kalkıp da Türkiye Cumhuriyetinin kırmızıçizgileri olan konularda kalkıp, bir program dahi olsa haddimi aşmam.
Çünkü bu ülkeyi seven biriyim, mücadelem bunun içindir, kalkıp da bu kadar tarihçi varken akıl danelik yapmam. Program yapsam, konuk ederim Alev Coşkun Hocamı, alanında uzman olmuş yıllarını dirsek çürüterek hakkıyla Prof olmuş değerli akademisyenlerimiz var, İlber Hocamız var. Onlarda magazin programına çıkmaz çünkü bahsi geçen konu, bir magazin programı içerisinde tartışma malzemesi değildir.
Davutpaşa Lisesinde, hem tarih dersimiz birde İnkılâp olarak iki bölüm olarak tarih okurduk, o yıllarda hangi okul olursa olsun durum böyleydi. İnkılâp Tarihi Öğretmenimiz, Allah rahmet eylesin bizler edebiyat dersi dışında ilk münazaraları onun dersinde yapmıştık. Şaban Sevinç Hocamız, Yugoslavya’dan göç etmek zorunda kalmış, burada öğretmenlik mesleğine devam eden çok kıymetli bir şahsiyetti. Bizim için en önemli sınav sorularından birisiydi, Montrö ve Boğazlar. Eğer siz Kurtuluş Savaşı sırasında en önemli Amasya Tamimi, Amasya, Erzurum ve Sivas Kongrelerinin değil tarihini, sıralamasını yanlış bilseniz, mezun olmanız mümkün değildi!
Dolayısı ile zorla değil severek, o kadar güzel anlatırdı ki biz yaşardık, can atardık onun dersi gelsin diye, bakardı çocuklar sıkılır gibi hemen güzel bir fıkra ya da anılarını anlatırdı.
Çünkü o Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e borçlu olduğunun bilincinde ve bu şiar ile öğrenci yetiştirirdi. Bugün ortaya hangi konu olursa olsun atılıyor ve ortam hazır karışık, pandemi mevcut, herkes bunalmış, kim bilecek, kadınlar program başından ayrılmıyor… Besledikçe, besleyelim!
Bugün Amiraller bu uğurda mücadele ederken, halkın kafasını karıştırmak, belki buradan bir rant çıkarmak, ancak bu ülke ile bağı kopmuş olanların işi olabilir. Çünkü hiç tarih bilmeyen birisi bile “ya arkadaş, bir magazin programında bu konunun işi ne?” diye sorar.
Yani siz Nişantaşı’nda kimin ne giydiğinin, kimin kime ne dediğinin hesabını, Türkiye Cumhuriyetinin en önemli konuları ile eşleyemezsiniz!
İşte bunlar çürümenin kokuları…
Bugün kadınlar, kadın cinayetlerinin, yıllardır çözümü bulunamamış iç içe geçmiş cinayet griftlerinin yer aldığı kadın programlarından vazgeçemiyor, çünkü hem acı ile besleniyor, hem kendisi dinlenilmediği için oradan konuştuğunu ve çözüm bulduğunu düşünüyor, kendince kendine.
Eğitim ve nitelik, çok önemli diyoruz.
Bu hafta sonu Köy Enstitülerimizin 81.yıl dönümü, bu özel gün, birçok platformda kutlanacak, konuşulacak, olmalı da ama içini gerçek anlamda kim dolduracak, bu çok önemli!
Şahsi önerim, kendimin de izleyecek olduğum Eğitimİş, İstanbul 3 Nolu Şubesinin düzenlediği, moderatörüğünü aynı şubenin yapacağı, organizasyonda emeği geçen Matematik Öğretmeni Özgür Karagöz ve diplomayı aldığı günden beri aralıksız eğitim-öğretime emek veren konuşmacı, Matematik Öğretmeni Ahmet Nuri Doğan’ın kendisinin hazırlamış olduğu “ Öncesi ve Sonrasıyla Köy Enstitüleri” saat- 15.00 -16.00 arası (ZOOM ID:3189246975 Şifre: 12345)programı.
Siz, tercihleriniz, okuduklarınız, yedikleriniz, söyledikleriniz, eylemleriniz, gezip gördükleriniz ve sevebildiğiniz kadar bu dünyada insan sıfatı ile varsınız!
Bir şeye değer vermek sizin tasarrufunuzda, kütüphaneler onlarca bilgi ile dolup taşarken, sanal olarak bile ulaşma imkânı varken, niye beyninizi ve ruhunuzu kirletiyorsunuz.
Eğitiminize, niteliğinize, seçimlerinize doğru tohumlar atmanız temennisi ile…
EMEL SEÇEN, 12 Nisan 2021, İstanbul
FACEBOOK YORUMLAR