“Tarih, insan cemiyetlerinin zaman ve mekan gösterilerek ve doğru olarak, hayatını, kültürünü inceleyen ve nakleden bir ilimdir.
Tarihin, insanlar için ne kadar mühim bir vazifeyi üzerine aldığı meydandadır.
Tarih, bu mühim vazifeyi ifade ederken, yalnız bugünün insanlarını aydınlatmak ve uyarmakla kalmıyor, bundan sonra gelecek insanlara da faydalı bir eğitmen oluyor.
Gerçekten, yarının kurucusu olan bizler, bizden evvelki nesillerin devlet işlerinde, fikri ve iktisadi sahalarda yaptıklarını öğrendikçe, bunların mükemmel ve noksan yönlerini, iyi ve fena taraflarını inceledikçe ve bunların sebeplerini ve etkilerini, tabii veya geçici engellerini anladıkça fikrimizde, fiilimizde ferahlık olur. Bu sayede gelecek nesillerin nefretle yad edeceği bir insan, bir millet olarak tarihe geçmekten sakınırız.
Fertçe ve milletçe, medeniyetin ilerlemesine çalışarak, insanlığın yükselmesine hizmet eyleriz. Gelecek nesillerin yararlanabileceği bir varlık olarak tarihte şerefli bir yer kazanmak idealimiz olacaktır.
Çocuklarımıza da aynı fikir ve terbiyeyi vereceğiz.
TARİH KİTABI 1.CİLT - SAYFA 8-9
İÇERİK KISMININ ALTINDA : TARİHTEN EVVEL Kİ ZAMANLAR VE ESKİ ZAMANLAR, 7 RENKLİ TABLO- 22 HARF- 137 RESİM
1932, İSTANBUL DEVLET MATBAASI”
Okuduğunuz üzere, bu bir alıntı. Öncelikle kuşakları yetiştirecek eğitimcilerinin sahip oldukları fikir ve bu fikri anlatımda ki dil, aktarım, konuya hassasiyet, kişiye değer ve konunun son derece önemi konusunda ciddiyet, nasıl yalın ve öz ortaya konulmakta.
Bu konu için günlerce, aylarca kafa yordukları aşikar. Hal böyle iken yanlış insan yetiştirmek mümkün mü?
İlk önce 1932 basımı, okullarda okutulan Tarih kitabının içerisinde ki satrılarda geçen “Gerçekten, yarının kurucusu olan bizler, bizden evvelki nesillerin devlet işlerinde, fikri ve iktisadi sahalarda yaptıklarını öğrendikçe, bunların mükemmel ve noksan yönlerini, iyi ve fena taraflarını inceledikçe ve bunların sebeplerini ve etkilerini, tabii veya geçici engellerini anladıkça fikrimizde, fiilimizde ferahlık olur. Bu sayede gelecek nesillerin nefretle yad edeceği bir insan, bir millet olarak tarihe geçmekten sakınırız.”
Bize bu kutsal ve mutlu günü armağan bırakan Mustafa Kemal Atatürk , silah arkadaşları ve yoldaşlarını ve tabii ki yine kitapta geçtiği gibi “Çocuklarımıza da aynı fikir ve terbiyeyi vereceğiz.” Diye niyet eylemiş başta atalarımı, ana ve babamı, üzerimde emeği olan tüm eğitmen ve öğretmenlerime bin şükran borcumu ifade etmek isterim.
94.yıl dönümünde en büyük bayramın kutsiyeti baştacımızdır.
Sonsuz saygı, şükran ve minnetle…
Emel Seçen
FACEBOOK YORUMLAR