Seksenler dizisini, neden sevdik?
Çünkü darbeye rağmen o güzelim yılları anımsattığı için.
Hala eski 45’likleri neden dinliyoruz? Bir dizide müziği kullanılınca, Ferdi Özbeğen yeniden niçin popüler oldu?
Çünkü o saflık duygusunu arıyoruz, kim ne derse desin o yıllar dünya tarihinin tıpkı 1950-60’lar gibi güzel zamanlarıdır. Kaldı ki 70 ve 80’lerin müziklerinin insan ruhu üzerinde olumlu motive ettiği bilimsel olarak kanıtlandı.
Demek ki dünya, şu an ki kıvamına gelmeden son kertede en güzel dönemler, bu yıllar. Emperyalizm, omurgayı henüz sarmamış. Değerler, rotadan çıkmamış. Sevgi, amaç değiştirmemiş.
Herkes “Seksenler Yetim” kaldı diyorken, değerli sanatçımız Rasim Öztekin’in, vefatından dakikalar önce dizinin yapımcısı Birol Güven’e, dizide de kullanılabilir, notunu da vererek, İbrahim Sadri’nin yazdığı ve seslendirdiği şiirde, işte o güzel zamanları paylaşıyor, güzel bir Pazar günü temennisi ile…
Bazı pazarlar, hepimizin sevdiklerimize ilettiği gibi ancak çalışırken bile düşünmek, incelik gerektirir.
Ne diyor şiir:
“Her şey bozuk ama insanlar sağlamdı! Benim çocukluğumda soframıza kuşlar konar,
Rüyalarımıza melekler uğrardı”
Covid’in ortalığı kasıp kavurduğu sıralarda, yani geçtiğimiz yıl Ağustos ayında dizi, sinema ve seslendirme sanatçısı, Haldun Boysan, çekim için bulunduğu Ürgüp’te 62 yaşında, kalp rahatsızlığı nedeni ile aramızdan ayrıldı.
Aynı dönem, bir ay sonra Eylül 2020 tarihinde, sağlık nedenleri ile Rasim Öztekin, kavuğunu, üzerinde hala tartışılsa da Şevket Çoruh’a teslim etti.
Vefatından kısa bir süre önce TRT ile Vapurda Simit, programında konuşan Haldun Boysan, son olarak ne söylemek istersiniz, diye sorduklarında: “ 1,Bu şehrin ve ülkenin değerini bilin. 2,İnsan olduğunuzu unutmayın! 3,Hayvanları sevin, koruyup, kollayın.4,Hinlik düşüneceğinize, iyilik düşünün! Diyordu.
Aslında benzer şeyi içsel olarak Rasim Öztekin’de ifade ediyor. Çünkü o kadar çok şey yaşıyorlar ki kalp dayanmıyor, eninde sonunda yorgun düşüyor.
Kötülerin hiç mi hakkı yok, iyilerin üzerinde onlar apansız kayıp, yok olurken!
Elbette var, onun için iyiler, erken gidenler yaşarken de, giderken de mesajı veriyorlar; görüp, duyabilene, söyleyebilene, yaşatabilene…
İyiler, riyadan sahtelikten uzakta…
Gördüklerini söylüyorlar, biraz gayret edin “iyi olmaya, insan kalmaya” diye…
Yaş, 62 nedir ki?
Ama dolu dolu yaşamak bile içinde olsa, bunca seven varken yetmez elbette.
Babamdan bilirim, yaş 64 olmamış, henüz bir hafta kalmış doğum gününe…
Kim ne derse, desin!
Kim ne söylerse, söylesin!
Ateş, en fazla evlerinde ve en yükseği de biricik kızı Pelin’de. Onun yüreğinde, ruhunda.
İşte tıpkı ömrümüzden geçip giden, yer yer unuttuklarımızı hatırlatan, yer yer düşündüren SEKSENLER…
O en güzel yılların, yeniden gitmesinden korkumuz, tam yakaladık derken, çünkü artık Baba gitmiştir!
Hem de bu zamanda, üstelikte icat çıkartarak, aramızdan…
Mekânın cennet olsun, güzel insan.
EMEL SEÇEN, 9 Mart 2021, İstanbul
FACEBOOK YORUMLAR