HAYAT, Sevince güzel!

İyilik meleği Ayşe’yi, sinema da izlediğimizde; küçük olduğumuz için ne senaryosunu? Ne de müziklerini kimin yaptığını bilmiyorduk. Büyüdükçe, insan değerlerine değer katıyor ya da unutuyor. Zeynep Değirmencioğlu’nun oynadığı, 1971 yapımı “Hayat sevince güzel!” filminin senaryosunu, Zeynep Değirmencioğlu’ nun babası rahmetli Hamdi Değirmencioğlu (1918-1990), Yönetmenliğini Temel Gürsu, Müziğini ise rahmetli Selmi Andak(1921-2010) yapmıştı. Yapımcısı Türk sinemasına vefa duygusunu adeta bir kanaviçe gibi işleyen rahmetli Ertem Eğilmezdi(1929-1989)

Hafif, Pollyanna esintisi olsa da sözlerini kim yazmış bilinmez, muhteşemdir. Bir şarkı hayalden ötesine taşıp hepimize gerçekleri gösterebilir. Niyet her zaman her işte önemlidir. Bugünlerde Paul Dwyer yorumu ile bir kez daha demleniyorum. Bir insanın yüreğinin, ruhunun güzelliği bir bütün olunca. Kimseyi ötekileştirmediğinde, yaydığı enerji alıp başını dünyaları aşıyor ve işte buna SEVGİ diyoruz.  İskoçya-İrlanda kanı ile geldiği ve hayatının aşkı Türk eşini bulup, yaşamına bu toprakların zenginliğini katarak devam eden müzisyen, besteci, Paul Dwyer, bizi bize ne güzel de gösteriyor. Dün, Ulusal Kurtuluş Mücadelemizin en önemli günü olan. Zafer tacını bir ulus olarak hak ettiğimiz; şerefli ve asil Türk milletinin gücü ve başarısı ile dünyaya ispat edilmiş 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 98.yılına ermiş olmanın sevincini coşkuyla yaşadık. Mazlum ve ezilmiş halklara örnek olan, emperyalist düzene karşı kazanılmış çok şanlı bir bayram. Bunu bize armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, silah arkadaşları, kadınlarımız ve nice isimsiz kahramanlarımızı saygı, rahmet ve şükranla tekrar anmak isterim. Bağlı bulunduğum Fatih İlçesi, CHP İlçe Başkanı Soner Özimer ve Kadın kolları başkanı Aynur Küçük, ekibi ile bir çalışma yapıp, pandemi sürecinde yasak olduğu için araç ve bisiklet konvoyu ile geçilecek hat üzerinde(Millet Caddesi, Kızılelma ve Kocamustafapaşa) yapılan plan bu semtin halkı, Türkiye Cumhuriyetinin birer vatandaşı olarak ekibe yayan katıldılar. Bu çok anlamlı günde yine yürekleri ve ruhları ile şenlendirdiler…Camlardan, balkonlardan sarktılar. Kimi “ Teşekkür ederim, bugün benim doğum günüm!” diye konvoya bağırdı. Herkes bayrakları ile coştu. Sevince ortak olan esnaf alkışları ve dağıtılan şanlı bayraklarımız ile katıldı. Turist, Afgan, Suriyeli herkes çoluk çocuk alandaydı. Hepsinin elinde şanlı bayrağımız vardı ve hep birlikte aynı ezgi göklere yayıldı:

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Sabah saatlerinde Taksim, Beşiktaş hattında yürüyüşümü yaptım. Meydanda CHP Beşiktaş Belediyesi tarafından hazırlanan fotoğraflarla Kurtuluş Savaşımız sergisini gezdim. Açık alandı. Ve çok ince düşünülmüştü. Burada iki hanım ile karşılaştım. Kadıköy semtinden eski birer Beşiktaş’lı olarak burada kutlamayı tercih etmişlerdi. Biri Yönetici biri Hemşire iki aydın hanımefendi ile oturup çay içtik. Sevgili Nur ve Resmiye hanımefendilere sevgiler. İki dost daha kazandım.

Taksim, Beşiktaş, Ortaköy, Dolmabahçe boyunca geçen arabaları ve güzellikleri izledim. Sevinci. İnsanın böyle bir duyguyu hissedememesi için ruhsuz ya da bu ülkeden olmaması lazım.  Kaldı ki akşam Fatih’te yabancılarda ki bu inanç ve sevinci gördüm. Demek ki bu sevgi! Onlar sonradan gelmiş olsalar da. Zira bu ZAFER, HALK otobüs panolarında yazdığı gibi “HEPİMİZİN!” Kendi öz değerlerimizi tam olarak anladığımızda ve gittikçe yozlaşan hayatı artık iyiden iyiye sorguladığımızda, sanırım daha da iyi çözebileceğiz. Bu sevinç ve coşku arasında ancak bugüne yansıyan çok önemli bir olgu vardı. İşte o da bu anlamlı güne en güzel hediyeyi veren. Yarının geleceği 19 yaş altı kızlarımızdan geldi. Sırbistan Voleybol takımını 3-2 yenen kızlarımız, millilerimiz, Avrupa Şampiyonu olmuştu!

 2020 Genç Kızlar Avrupa Şampiyonası finalinde, 19 Yaş Altı Genç Kız Milli Takımımız, tarihimizde 2.kez bu sevinci bize yaşattılar. Ama öyle güzel denk geldi ki.

Bu güzel Halk.
Bu güzel vatandaşlarımız; kimi balkonlardan kimi camlardan sarkarak. Kimi sadece yüzünden çıkarmadığı maskesi. Ve elinde gururla, ne taşıdığını bilerek dalgalandırdığı şanlı bayrağımızla akşamdan, sabah vardığımızda daha da mutlu oldu. Çünkü bu pırıl pırıl, geleceğimiz kızlarımız bizlere sevginin, paylaşmanın ve bir olmanın. Düşüncemiz, ne olursa olsun. İnancımız, ne olursa olsun. Rahmet ve minnetle anılan topraklarda. Ve temel ortak noktamız olan VATAN ve BAYRAK altında ne kadar güzel olduğumuzu yeniden dosta, düşmana hatırlattı.
Millilerimiz ve teknik ekipte görevli herkesi yüreklerinden öperken, yazımı bu güzel sevinç ve mutluluğu bahsi geçen şarkı ile perçinlemek istiyorum. Bana kalırsa yüreklerimizde gerçek sevgi ve bir olma duygusuna yer açmak için sabahları uyandığınızda bunu dinlemeyi adet edinin. Yüzünüzü yıkamak ve bir bardak su içmek gibi rutin olsun. Gerisi gelecektir. Çünkü biz farklılıklarımız ve kardeşliğimiz, birliğimiz ile güzeliz…

“Sevince kalbimizde
Ümitler çiçeklenir.
Kötülükler kaybolur
Karanlığa gizlenir.
Çok sevmeli herkesi
Sevgi ömrün neşesi,
Dünyada en güzel şey
Kalpte insan sevgisi
Hayat sevince güzel,
Sevince tatlı günler.
Bir kuşu, kelebeği,
Bir taşı sevin yeter…”

Nice güzel bayramlara…
EMEL SEÇEN,31 Ağustos 2020 İstanbul