Hani ola ki öldük.
Ama gerçek değil, bir masal gibi görünmez olmak mesela.
Daha önce fark etmemiştim, yeni mi eklendi acaba? Sosyal medya da seçenek var. Adınıza kullandığınız adres, öldükten sonra kim kullansın? İstemeseniz de hatırlatıyor, sistem.
Düşünsenize dünyayı, 2019 Aralık ayından itibaren prangalayan ve ülkemizi ise Mart 10’ndan itibaren sarıveren bu kölelikten kurtuluyoruz.
Bizler için verilen tarihe bakın.
1 Haziran. (Umarım 65 yaş üstüne de en yakın tarih sırası gelir)
Yani peşinden 2 ve 3 Haziran ertesi. Oldukça, önemli gün(ler)
Haziran ayı zaten başlı başına önemli ama bazı günler hepsinden önemli. Benim için Babamı kaybettiğim gün.
Bir Haziran, Ethem Sarısülük’ün polis tarafından başından vurulduğu ve sonrasında on dört gün yaşam mücadelesi verdiği gün.
İki Haziran, “Canım Benim, Bilir misin, “canım” dediğimde içimden canımın çıkıp sana doğru koştuğunu duyarım hep.” Diyen Ahmed Arif’tir.
Üç Haziran, Benim dünyamdı, canım babam. Bana “Yazmayı bırakma” demişti.
Dünyanın kaybettiği, Nazım Hikmet Ran.
Onun, “Şiir değil de düz yazı yazmayı dene” diye yolunu açtığı, Orhan Kemal’in(İki Haziran) veda ettiği gün.
“Dayanılmaz olan aslında dünya değilmiş. İnsanlarmış” diyen Kafka’nın.
Bir kelebek gibi uçup, arı gibi sokan ve “Günleri saymayın, sayılmaya değer günler yaşayın.” diyen Muhammed Ali’nin, sol kroşesi ile ayılıyoruz.
Sinema da kalmıştık ve benim için aktör kim deseler? Tereddütsüz ilk onun ismini veririm.
Anthony Quinn!
Zor rollerin adamı da bugün vedalaşmıştı. Oynarken, yaşayan ki. Şöyle der:
“Benim için oynamak yaşamaktır. Yaşamı seviyorum, onun için yaşıyorum. Oyunculuğu seviyorum, onun için oynuyorum. Oynayarak hayat buluyorum”
O hiçbir zaman jönü oynamadı. Nitekim bir söyleşide şu espriyi yapmıştı: ‘Esas kız asla benim olmadı. Onun yerine ülkeleri fethettim ben’
Kıssadan hisse. Onlar zamanından belki önce gidenler… Artık erken gidenlere kızmıyorum. Bence doğru zamanda gitmişler. En azından dünyanın bu hallerine daha doğrusu dünyanın yani yüzeyi değil yüzeyi kirleten insanların pisliklerine şahitlik etmediler.
Karantinanın ilk perdesi mi yoksa antrakt mı? Zaman gösterecek.
Elde, avuçta biriktirdiklerimizle.
Haziran 1, gidenler ve bitişlerin ardından yeniden perde!
Tabii maskeli mi? Gerçekten maskesiz insanlarla mı?
EMEL SEÇEN Haziran 2020 İstanbul
FACEBOOK YORUMLAR