Emel SEÇEN

Emel SEÇEN

360 Derece İstanbul
[email protected]

DANTE'nin SOKAĞINA VARMADAN

18 Haziran 2017 - 15:13

Cahit Sıtkı’nın bahsettiği Dante sokağına daha varmamıştım bile Babamı uğurladığımda. ..

Ondan üç ay sonra da ailemizin en büyüğü, babamın da büyüğü olan “baba yarısı” denen amcamı da kaybettim. Daha da geriye baksak, onlardan önce de dedelerimi de erkenden kaybettim.  Belki erken büyümek zorunda kaldım. O yüzden saklıdır çocuk yanım kuytu köşelerde,  hep bir gülümse atmak için can atar durur kim bilir? Hayatın bir realitesi bu. Üzerinden tam on beş koca yıl geçti… Öyle ya ınglamaya daha başlamadan,  biraz sonra tanışacağımız ailemiz ile ömür boyu yaşam taahhüdü yapmıyoruz. Ama çok seviyoruz. ..Öyle kutsal ve güçlü bağımız var  ki onlarla. Gitseler de yeri geldiğinde rüyalarda yeri geldiğinde kattıkları ile hissettiğiniz. Sonrasın da ise “ iyi ki benim babam” diyebildiğiniz.

Haziran ayının başında vefatını, ikinci haftası doğum gününü artık sonlara doğru da “Babalar Günü”nün de tuzlu sularımı ilk uğurladığım an gibi akıtırım.  Babalar gidince mecbur  kalırsın büyümeye; o yüzden toprağın verginliği kadar o kara yönünü de erken tadanlardanım. Ve acısını, sıkıntısını mühürleyip yürek sandığına kilitleyenlerden. Coşunca yaza geliyor yüreğimiz ne yapalım.

Baba büyük bir maneviyattır. Soğuk görünür belki ama yüreği, hayata bakışı, iletişim alışverişi sımsıcaktır. Bir de babanızla artık sadece gözlerle konuşabilecek seviyeye gelmişseniz. Şanslısınız hayat da.

Kendimizin acısını, anısı büyük de düşünüyorum içimde ki ızdırabı. Derin yokluğu; bir de şehitlerin babalarını…

Bir de bir evladı yanında, diğerini uğurlarken diğerinin başını metanetle okşayabilen o koca yürekleri…

Cebinde parası ve imkânı yok. Ama o canı evladı için ne imkanlar yaratabildiğini…

Hakkım yok diye düşünüyorum üzülmeye.

Evet bu sabah izlediğim; Bayan Milli Basketbol takımımıza hazırlanan sürpriz gibi perde açılsa ve bende ona bir an, bir dakika bile olsa koşup sarılabilsem. 

Gözbebeklerim baktığı yerde fiziken o yok artık.

Ama ben onun bir parçasıyım.

Öyleyse hala yaşıyoruz…

Nasıl ki daha birkaç aylıkken hastalandığımda beni yaşama döndürmek için o koca Cerrahpaşa Hastanesini ayağa kaldıran güç. Başıma gelebilecek bir musibette bana ulaşan bir can.

Yaşamam ve ayakta sağlam kalmam için uğraştı ise…

Mesela yazmamı çok istedi ise

Hepsinin bir nedeni var….

Ve ben elimden geldiğince bunu yapma görev bilincindeyim.

Çünkü ben, onun kızıyım.

Canım Babam…

Nurlar içinde yat.

Tüm kayıpları olanlara da kuvvet ve sağlıklı günler diliyorum.

Emel Seçen

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum