Emel SEÇEN

Emel SEÇEN

360 Derece İstanbul
[email protected]

Birinci Beyaz

18 Nisan 2021 - 15:11



Materyalist değil özgür ve mutlu gençler
Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu,/ Birinciliği beyaza verdiler.” ÖZDEMİR ASAF
Kimi beyaz
Kimi bir gelincik gibi yükseliyorlar, şanlı bayrağımız gibi Fethiye’nin o eşsiz dağlarından yücelerek…
Onlar bizim gençlerimiz!

Genç bireyi anlamak, genç ruh ve akıldan geçer, bunun en büyük temsilcisi BaşÖğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal ATATATÜRK’tür.
AYDINLANMA IŞIĞI SÖNMEYECEK!
Pankartının altında, yaşları altmışı çoktan geçmiş Köy Enstitüsü ya da onların devamı,  İlkÖğretmen okulu mezunu öğretmenlerimiz, ellerinde mandolinleri ile müziğe giriyorlar.
Usul usul,
Zarif zarif
İnce ince süzülüyor, Öğretmen Marşı:
“Alnımızda bilgilerden bir çelenk
Nura dolu yol alan Türk genciyiz…”
Ardından Ziraat yani Köy Enstitüleri Marşımız..
Sonrasında, emekli öğretmenlerimiz sırasıyla çevrimiçi bağlandılar:
Azime Korkmazgil, elinde bastonu, kar düşmüş saçları ile beyaz beyaz tüm yaşanmışlığı ile, aydınlanma devrimini, anlatıyordu.
Millet mektepleri, köy öğretmenleri, köy eğitmenleri atılımları, 1930’lu yılları yaşayan canlı tanık olarak, köylünün okutulması, çağdaşlaşmanın, aydınlanmanın içeriğini günün önemini dolu dolu anlatarak başladı. 21 Köy Enstitüsünün, iç işleyişi; yaşayarak, yaparak, işleyerek gelişimini nakletti.
1930 doğumlu Mevlüt Kaplan, doğduğu yıllarda ne okul ne öğretmen olmadığını anlatarak başladı, kitabın değerini aktardı, kütüphaneleri…
Ardından Ortaklar İlköğretmen Okulu Adabelenliler Derneği adına Mustafa Özmen, “Ortaklar İlköğretmen Okulu Adabelenliler Fethiye Şubesi”  bir başarı öyküsü yazıyor, bugün dördüncü yılında eğitim felsefesinin temeli; yaparak ve yaşayarak öğrenmedir. Biz bu bilgi doğrultusunda yetiştik,  gençlerimizi bu doğrultuda teşvik etmeye çalıştık. Bu anlamda gençlerimizi de kutluyorum, çünkü bu yıl ki konu başlığı “kültürel değerlerimiz” i, son derece iyi şekilde ortaya sundular, çalışmaları ile.
4.düzenlenen Fethiye Begesel Günleri organizasyonunu yürüten, Ortaklar İlköğretmen Okulu Adabelenliler Derneği Fethiye temsilcisi Abdullah Taşçıoğlu ise konuşmasında:
Kültürel anlamda çok önemli bir kilometre taşının en önemli kısmına gelmiştik ki Covid-19 salgının dünyayı saran kuşatması ile karşı karşıyaydık. Antalya’nın Altın Portakal’ı varsa, Fethiye’nin de Belgesel Günleri olacaktır, diye çıktığımız yolculukta yollar kapalı, etraf yabani otlarla olsa da buna razı olmaya gönlümüz razı gelmedi, çünkü öğrenci gençlerimize verdiğimiz bir sözümüz vardı. Sanal da olsa bir aradayız, kurtarıcımız ve kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanet ettiği gençlerimize bizde, Fethiye Belgesel Günlerinde, mikrofonu devir ettik. Biz onlara güvenip elimizi uzattık, inanın onlar bizi omuzlarına aldı.
İzlediğinizde göreceksiniz ki bir profesyonel belgeselci gibi emek verdi, tüm gençlerimiz…
 Hepsinden önemli olan ortaya konulan gerçekliğimiz ise  kolektif bir çalışma olmasıydı.
Biz, bize yakışanı yani 17 Nisan 1940 Köy Enstitülerimizin yıldönümü ve Ortaklar Adabelenliler Derneğimizin 20.yılında, Ortaklar İlköğretmen okulu mezunları olarak en güzelini en iyisini yapmaya çalıştık. Bu anlamda imecemize katkı ve omuz veren herkese yürekten teşekkür ediyorum.
Bu yıl şartlar dâhilinde birinci bütün katılımcı öğrencilerimizdir!
Çünkü hepsi çok çalıştı ayrım yapmak zordu, Salı günü en azından destekçimiz Fethiye Belediyesi katkıları ile Belediye binamız meclis salonumuzda bir araya gelip bir hatıra fotoğrafı çektireceğiz.”

Ve sunumları izlerken öğrendim ki belgesele katılan liseli gençler sadece kendi filmlerini çekmemişler, bu yılın onur ödülüne layık görülen belgeselin piri dediğimiz usta Süha Arın içinde bir film çekip sunmuşlar!
Şimdi bu çocukları yüreğimizin hangi köşesinde sarıp sarmalı, korumalı? Bravo size!
Her şeyin hızla tüketildiği, yozlaştığı bir dünyada kendi toprağına, kendi değerine sahip çıkmak, olgu budur!
Ama inanın bu bir tesadüf değil çünkü  jürisinden tutunda, organizasyon içinde yer alan hemen hemen çoğu Aydın Ortaklar İlkÖğretmen Okulu yani Köy Enstitülerimizin ruhunu taşımaktalar.
Aydınlanma, el ele gönül gönüle ancak bu şekilde,  o bahçelerinde ki köklü ağaçlar gibi serpilir.
Hepsini yürekten kutluyorum,, birinciliklerini de ama Süha Arın için bir kez daha kurgu ve montajda :
KARDELEN EBRAR TOMAŞ
İçerik de:
YENER ERDİK
ÖZGÜR AŞKIN
EREN SÖZDEMİR
KADREDELEN EBRAR TOMAŞ
ÖZGÜR AŞKIN’ın emekçi kadınlar filmi (Kadınların Alınteri Dastar)  ve Süha Arın’ın söyleminin de yer aldığı konuşmadında :
Materyalist değil, mutlu ve özgür olmanın tek yolu, kendi özü ve değerlerine sahip çıkmak!
Ve eminim ki yollarımız,  sizlerin daha büyük başarılarında da muhakkak kesişecek.
Çünkü vefa duygusu, aidiyet duygusu, sevgi duygusu köklü olanlar şaşmaz ve inandıklarını eninde sonunda gerçekleştirirler.
Sizi o güzel yüreğinizden öpüyorum, gençler!
İyi ki varsınız!
Öğrenci Filmleri:
 “Bakırın Ateşle Dansı”, 04’.53” (Göcek Süleyman Şatır Anadolu Lisesi) Yener Erdik, Onat Balcı, İrem Bora, Berkay Kurtoğlu. “Bu Benim Sanatım”, 05’.11” (Fethiye Fatih Anadolu Lisesi) Kardelen Ebrar Tomaş, Kerem Ülgen, Ufuk Deniz, Enes Eren Güzel. “Delbeğin Sesi”, 05’.10” (Fethiye Fatih Anadolu Lisesi) Kardelen Ebrar Tomaş, Mustafa Kaçar, Kerem Ülgen. “Eski Topraklar”, 05’.33” (Fethiye Fatih Anadolu Lisesi) Doruk Görgü, Kardelen Ebrar Tomaş, Mustafa Kaçar. “Kadınların Alınteri Dastar”, 08’.36” (Hatem Anadolu Lisesi) Alican Bekâr, Aksu Nartur, Özgür Aşkın. “Okçuluğun Derinliğine”, 05’.21” (Üzümlü İMKB Anadolu Lisesi) Eren Sözdemir, Atakan Şenses, Abdül Samet Avar, Efe Alp, Samet Oğur, Sudem Kavadar, Nurmina Çalik, Azra Aydın, Esra Çetin, Zeynep Kubur.

EMEL SEÇEN,18 NİSAN 2021, İSTANBUL

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 3 Yorum
  • Ahmet Sevi
    4 yıl önce
    İnsanlaşma mücadelesinin giderek kaybolduğu, herkesin her şeyi bildiğini sandığı ve maalesef, ulu orta, destursuz kustuğu, bir kaosta gerçek bir aydına yakışır tutumunuzu, taktir etmemek ayıp olur. Kaldı ki eğitim sistemimizin açmazları içerisinde, biliyorum diye akıl danelik yapanların yığınları yanında, bir elin parmaklarını geçmeyecek insanlardan biri olarak, ifade etmeye çalıştıklarınızı alkışlıyorum. Sizin gibi gerçek emekçiler var oldukça biz rahat olacağız. Sağ olun! Var olun!
  • Nevin Derya
    4 yıl önce
    ATATÜRK, düşünme sisteminde her şeyden önce İNSAN vardır, sonra ise SEVGİ. Tüm her şey bunun üzerine oturtulmalıdır. “Başkasına olan bir iyilik bize de iyiliktir. Başkasına olan kötülük bize de olan kötülüktür. Bu sebeple iyiliği sevmek ve kötülükten kaçmak lâzımdır. Yaptığımız işler, etrafımızda sevinçler veya acılar halinde akisler uyandırır. Bu hal bize vicdanî vazifeleri duyurur.” Mustafa Kemal Atatürk Bu kadar emek ve Köy Enstitülerimizin 81.yılında yaşayan, hatırlatılması gereken hele hele o güzelim gençleri, çocukları bir emek çatısı altında yani sanat için uğraşılarını bizlere, bu güzel içtenlik ve gerçeklik, güçlü bilginiz, yine güzel kaleminiz, anlatımınız ile sunduğunuz, gitmeden yaşattığınız için size, yüreğinize, bilginize, kaleminize, varlığınıza sağlık. İyi ki varsınız! Sonsuz saygı ve sevgi.
  • Sibel
    4 yıl önce
    Atatürk, diyalektik materyalistti. En hafifi den sizin kafanız karışık.