Ludwig Van Beethoven 250 yaşında!
Artık herkes duymuyor!
İnsanoğlu duymadığı gibi bari biraz sanat, kültür yelpazesini genişletip daha insan olmaya çalışabilse!
Basma kalıptır. Ağaç oyma kalıplar gibi, desen, formül beli ortaya sadece basmak kalır.
Bugün 250 yaşında, demek işin kolay kısmı.
Ama duymayan bir insanın acısından alev alev haykıran “Kardeş olun en insanlar” feryadı hepsinden önemli.
Neden önemli hiç düşündünüz mü?
Çünkü o duyamadan bunu hissetti. Hissetmek, doğadaki her canlıda var. Ama gitgide insanoğlundan kayboluyor. İstediği teknolojiler üzerine varlık inşa etmeye çalışsın insanoğlu hala insansı formatından bir türlü sıyrılamıyor.
Hasta besleyenini bekleyen bir güvercin, bir köpek kadar henüz olamadı.
Aya gitti ama nafile hala bir At’ın hissiyatına sahip değil!
250 yaşında Beethoven, Nazım “Kapıları çalan benim. Göze görünmez ki ölüler!” diyeli, epey geçti ve hala insanlık can çekişiyor.
Duyumsamadığınızı, nasıl özümserde anlatabilir yahut yaşayabilirsiniz?
Ancak işte böyle sıradanlaşmış, takvimde önemli tarih sırası içinden kıvrılır, gelir.
Oysa insanlık 9.Senfoni üzerine duyulabilir işler ortaya koymalıdır. Koyulan işlerin önünü açarak yapmalıdır, evvela.
Hadi biraz ortamı yumuşatalım. Takip ettiğim yine uyarlama ama bizim özentiden çok güçlü bir yapıya bürünmesi gereken kadın profili üzerine güzel bir anlatım ve başarılı bir oyunculuk.
Cansu Dere ve Sadakatsiz.
Konumuz diziden çok son günlerde ki sokak hayvanları için yaptığı girişim. İşte bu duyumsama.
Ne yaptı Cansu Dere, empati kurdu. Gönüllülere kendince destek oldu. “Kurtaran Ev” ve “Orman Beslenmesi” adlı gönüllü platformun Veteriner masraflarını ve birikmiş klinik masraflarını karşıladı.
Buna işini yapsa da, yoğun olsa da, belli bir konumda olsa da üstencilik yapmadan, dokunabilmek ve kolektif bilinçte olmak denir.
Kendisini oyunculuğu kadar bu zamanlarda sokaklar insanlar çekilmişken, deniz kuşlarının bile karalarda gezdiği açlıkta, dokunabilme ve sevgisinden dolayı yürekten kutluyorum.
Darısı duyamayan, göremeyen ve sevemeyenlerin başına!
EMEL SEÇEN, 17 Aralık 2020, İstanbul
FACEBOOK YORUMLAR