Yağmurun altında da, kavurucu sıcakta da yürüdüler… Tam yirmibeş gün.
Ayaklar kanadı. Asfaltlar da istirahat edilmeye çalışıldı. Ne uyku denirdi ona ne de tam teşekküllü konfor. Ama orada bulunan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları içlerinde saklı tuttukları haksızlıklar için yer aldılar. Provake edilmeye çalışıldı. Karşı gelindi. Hatta son güne yaklaşırken hudutlar çizildi ve daha da ötesi “ burayı geçerseniz güvenliğinizden sorumlu değiliz” ifadeleri söylendi.
Bugün büyük Adalet yürüyüşünün son günü. Öğle saatleri ve kitlelerin henüz onda biri bile yok ama çok yoğun bir şekilde alana akmaktalar.Hava da boğucu bir sıcak. Buna rağmen bir topluluk ve son 3 km. yi tek başına tamamlayacak olan Cumhuriyet Halk Partisinin Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu.
Bir siyasi kimlik olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu beğenmeyebilirsiniz. Hatta sevmeyebilirsiniz. Ama o bir duruş sergilemiştir. Yarın çocuklarına, torunlarına miras olarak bırakacağı bir yürüyüşün ADALET ARAMA YÜRÜYÜŞÜ’ nün temsilcisi olmuştur.
Sanıyor musunuz ki adalet bir tek ülkemizde yok. Dünya mültecileri adalet aramıyor mu aslında en basit örneği ile içlerinde. Kim bilebilir ki yarın veya çok uzun süre almayacak yıllar sonrasında, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı bu insanlık eylemi tekrarlanmasın başka kıtalarda.
Bizler, dünya ve Türk siyasi tarihinde bir ilke şahitlik ediyoruz. Çünkü aranan, adalet parantezi çok şeyi kapsar. Hak, hukuk, adalet saç ayağında; parti ismi olmadan sadece al bayraklı Türk Bayrağımız ile demokrasinin arayışıdır.
Uzun süredir beklenen ve aranan adaletin içerisinde; VİCDAN, HUKUK, DEMOKRASİ vardır. Hatta adalet sonsuzdur. Puzzle gibi biri diğerlerini en güzel noktaya götürür.
Biz çocukken KÖLELER adlı bir dizi vardı. Dizinin baş kahramanı içimize işleyen KUNTA KİNTE, Afrika’da ki evinden, ailesinden vahşice koparılıp Amerika’da köle olarak satılır. Beyazlar kendisine “Tobi” ismini takar ama baş karakter “ benim adım Kunta Kinte” der ve duruşunu belirler. Dizide bizi en ç ok duygulandıran bölümde kendisi gibi diğer kölelerde kaçmaya çalışırken yakalanır. O an da ki çığlıkları ve yakalandığı anda ayağının kesilmesidir.
Bu diziyi bize ulaştıran Kunta Kinte’nin torunu olan Alex Haley’in kaleme aldığı aynı adlı romanıdır.
Dolayısı ile dünya döndükçe eşitsizlik ve adaletsizlik hep mevcuttur. Kadın ticaretinden tutundan, çocuklara kadar uzanan insanlık dışı bir sürü eylem. Say say bitmez. Ancak erdemli, namuslu ve onurlu insanlar, dünya var oldukça bir tarafta Muvaiye diğer tarafta Hüseyinler olacaktır.
Toplumsal olaylar tekrarlanırken de biraz da öğrenilir ve bir başka anlam kazanır. Farklılık yaratanlar ile.
Parti gözetmeksizin sadece bir birey olarak 69 yaşında toplamda 517 km’lik Adalet yürüyüşünü gerçekleştiren Kemal Kılıçdaroğlu belki de kendisinin de ifade etmiş olduğu gibi “Bu benim hayatımın işi” diyerek büyük bir direnç sergilemiştir.
Öğle saatlerinde giderek artacak topluluğun biraz önce kocaman açtığı kalpaklı Mustafa Kemal bayrağı yapılan emeğin ve niyetin nişanıdır.
Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları dünya döndükçe eşit, paylaşımcı, özgür ve laik bir ülke ve de dünya için nefes alacağız. Bizim adımız Mustafa soyadımız Kemal Atatürk. Emperyalizme söyleyeceğimiz tek şey budur!
Emel Seçen
FACEBOOK YORUMLAR