Dr. Mustafa TORUN

Dr. Mustafa TORUN

[email protected]

Kronik Böbrek Hastalığı Son Derece Sinsi Mi Seyrediyor?..

08 Ağustos 2025 - 12:38

"Kimseye hiçbir şey öğretemem. Sadece düşünmelerini sağlayabilirim." SOKRATES

İLKSES TV’DE hazırlayıp  sunduğumuz SAĞLIK HAKTIR programımızda son derece önemli bir konuyu; “Kronik Böbrek Hastalığını(KBH)” değerli konuğum Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serpil Müge Değer ile birlikte geçenlerde ayrıntılı  biçimde ele aldık….

Yoğun istek üzerine özellikle görselimizi izlemeye vakit bulamayanlar veya konuyu daha iyi pekiştirmek isteyenler için  özetini aktarmaya karar verdik. Umarım yararlı oluruz…

Sayın hocamız, KBH’nin  toplumda sanıldığından çok daha yaygın olduğunu ve çoğu bireyin bu hastalığın farkında bile olmadığını etkileyici verilerle ortaya koydu…

Özellikle diyabet ve hipertansiyonun böbrek sağlığı üzerindeki etkilerini, erken tanı ve düzenli taramaların önemini net bir şekilde vurguladı…

Programda benim öğrendiklerimi özellikle ana başlıklar şeklinde sizlere ileteyim…

Özellikle şu noktanın altını çizmekte yarar görüyorum; Bu yayında sevgili hocamız Prof. Dr. Serpil Müge Değer’in engin deneyimi ve berrak anlatımı sayesinde, bir hekim olarak benim de bilgilerimi güncelleme ve yeni farkındalıklar edinme fırsatım oldu. Şahsen öğrendiğim ve altını özellikle çizmek istediğim bazı noktaları sizlerle sorular ve yanıtlar şeklinde paylaşmak isterim…

1. Kronik Böbrek Hastalığının Tanımı ve Yaygınlığı Konusunda Neler Söylenebilir?
Kronik böbrek hastalığı (KBH), sadece böbreğin görevini yerine getirmemesi değil, aynı zamanda yapısal ya da fonksiyonel herhangi bir bozukluğun üç aydan uzun sürmesiyle tanımlanmaktadır. Türkiye’de yaklaşık her 6-7 kişiden biri bu hastalıkla yaşıyor. Bu da konunun halk sağlığı açısından ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha gösteriyor...

2. Sessiz Seyir ve Düşük Farkındalık?

Hastalığın en tehlikeli yanlarından biri, uzun süre belirti vermeden ilerlemesi. Tarama yapılmadıkça çoğu birey hastalığının farkında bile olmuyor. Ülkemizde farkındalık oranı sadece %30’lar düzeyinde olduğunu belirtelim. Bu da önleyici hekimlik açısından önemli bir açık…

3. Erken Tanı İçin Basit Testlerin Önemi Var Mı?
Kreatinin ve idrar tahlili gibi son derece basit testlerle, böbrek hastalıklarının erken dönemde tespit edilebildiğini öğrendim. Özellikle “Diyabet yani Şeker Hastalığı ile Hipertansiyon yani Tansiyon Hastalarında bu testlerin “Aile Hekimliği” düzeyinde belli aralıklarla mutlaka yapılması gerektiğini bir kez daha anlayarak sizlerle paylaşıyorum…

4. En Sık Nedenler Nelerdir?
KBH’nin en sık görülen nedenlerinin başında diyabet ve hipertansiyon geliyor. Üstelik Türkiye, Diyabet ve Obezite oranlarında Avrupa birincisi. Bu veriler, toplum olarak yaşam tarzı değişikliklerine ne kadar gereksinim duyduğumuzu gösteriyor...

5. KBY’de Tuz ve Protein Tüketiminin Etkisi Nedir?
Günlük tuz tüketiminin 5 gramı geçmemesi gerektiğini, bu sınırın üstündeki her miktarın böbreklere ciddi zarar verebileceğini öğrendim. Ayrıca hayvansal proteinin, özellikle işlenmiş kırmızı etin, böbrek yükünü artırdığını ve mümkünse sebze kaynaklı (plant-based) proteine yönelmek gerektiğini öğrendiğim.  Altını kalın çizgi ile  çizeyim…

6. Gebelikte Böbrek Hastalıkları Konusunda Neler Söylenebilir?
KBY  olan bireylerde gebeliğin ciddi riskler taşıyabileceğini, bu sürecin Böbrek Hastalıkları UZMANI yani Nefrolog ile Kadın Doğum Uzmanının iş birliğiyle çok yakından izlenmesi gerektiğini öğrendim. Ayrıca birçok kadının böbrek hastalığını ilk kez gebelik sırasında öğrendiği olgular da sık görülüyormuş…

7. Yapay Zekânın Olası Kullanım Alanları Nelerdir?
Koruyucu hekimlikte yapay zekânın nasıl kullanılabileceği konusundaki fikir alışverişimiz son derece ilgi çekiciydi. Yapay zekâ destekli çözüm yolu yani  tarama algoritmalarının, Aile Hekimlerinin hastaya özel izlem programları oluşturmasına yardımcı olabileceği düşüncesi dikkatimi çektiğini özellikle belirteyim...

8. Diyaliz Seçenekleri ve Evde Diyaliz?
Diyaliz yöntemlerinin sadece hastane ile sınırlı olmadığını, uygun hastalarda evde diyalizin başarıyla uygulanabileceğini ve hastanın yaşam kalitesini artırabileceğini öğrenmek benim için yeni bir bakış açısı oldu…

9. Tedavi Sürecinde Multidisipliner İş Birliği Yapalım Mı?
Evet yapalım. Nefrolojinin merkezde olduğu bu hastalık grubunda, kardiyoloji, endokrinoloji, üroloji ve radyoloji gibi birçok uzmanlık alanıyla eşgüdümlü yani koordineli çalışmanın tedavi başarısını doğrudan etkilediğini bir kez daha gördüm. Bu iş birliği hem tanıyı hızlandırıyor. Hem de hastayı daha güvenli yönetmemizi sağladığını çok iyi özümsedim…

10. Organ Naklinde Karşılaşılan Güçlükler Nelerdir?
Böbrek naklinin ideal çözüm olduğunu ama maalesef bağış oranlarının istenilen düzeyde olmadığını, özellikle kadavradan yani ölü bedeninden alınan  organ bağışının yetersizliğinin altının çok çok fazla çizilmesi gerektiğini vurgulayayım…

Sonuç Olarak Öneri ve Yorumlarımız Ne Olmalı?
Bu program benim için sadece bir yayın değil, aynı zamanda bir mesleki gelişim aşaması oldu. Saygın Prof. Dr. Serpil Müge Değer kardeşime, meslektaşıma bilgi birikimini ve sahadaki deneyimlerini büyük bir açıklıkla bizimle paylaştığı  için en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Her hekim ve her birey için bu konuşmanın değerli notlar içerdiğine inanıyorum…

https://www.youtube.com/live/A8pzjYzi5vc?si=D2wOz3GKTEtXkxg2

Sözlerimi güzel bir Karacaoğlan türküsü ile bitireyim. Türküde geçtği gibi bizleri kimse ayıramayıp, perişan eyleyemeyecek…

Türkü emekçisi İsmail Özden’e, bizlere bu türküyü sevdiren Arif Sağ ustamıza sonsuz teşekkürler…

Seher Yıldızı Ayırdı Bizi
Perişan Eyledi Dost Hepimizi
Seher Yıldızı Ayırdı Bizi
Perişan Eyledi Yar İkimizi

Sevgilerimle…

Dr. Mustafa Torun

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Son Yazılar