“Doğada hiçbir şey yaratılmaz, hiçbir şey kaybolmaz, her şey değişir." Antoine Lavoisier
Geçenlerde 51 yol önce mezun olduğumuz yatılı liseden mezun olan sınıf arkadaşlarımızın bir kısmı ile Ayvalık’ta, mütevazi bir butik otelde buluşup, hasret ve Özlem giderdik…
Çoğu mühendis olan arkadaşlarımızla hasret giderirken ülkemizde esen kuvvetli kasırgaya karşı NE YAPMALI Sorusunu da enine boyuna tartıştık...
Tartışma sırasında “Hasan Muammer Dişçioğlu” arkadaşımızın ülkemizde giderek artan elektrikli araçların ileride plansızlık yüzünden çok büyük açmaza yol açacağını söylemesi benim çok dikkatimi çekti…
Kendisinden bu konuda aydınlatıcı ortak bir yazı yazalım dedim.
Aşağıdaki yazımızda konuyu dallandırmadan toparlamaya çalıştık. Umarım ileride yapılacak araştırmalara bu yazı ön ayak olur…
Bir yıl kadar önce belki çoğumuzun gözünden kaçmış olabilen yabancı kökenli bir makalede; 1.5 milyon nüfusu olan Amsterdam’da, elektrikli araç şarj alt yapısı için 40 Milyar Euro harcanması gerektiği yazıyordu…
ülkemizin de yakın gelecekte bu sorun ile karşılaşmasının büyük olasılık olduğunu düşünmemek imkansızdı…
Elektrikli araç sektörünün inanılmaz bir hızla gelişim gösterdiğini az çok hepimiz görebiliyoruz…
Ülkemizde YKS'de geçtiğimiz yıl sıfır doğru ile sınavı tamamlayanların sayısı 63 bin 798 iken, bu yıl 40 bin 818 olarak hesaplandığı bir konuyu bugünlerde bizler tartışırken, ülkemiz dışında daha dayanıklı olup, uzun ömürlü ve kısa şarj süresi gerektirecek piller üzerindeki çalışmalar tüm hızı ile devam etmektedir. Gelde üzülme!..
Elektrikli araçların 400 Km civarında başlayan sürüş menzilinin bugünlerde 1000 km’ye kadar çıktığını görüyoruz...
Hatta bir prototip yani örnek çalışmada 2000 km ye ulaşıldığını fark ediyoruz…
Ülkemiz bilindiği gibi bu alana TOGG ile giriş yapmıştı…
Ancak öncelikle Çin firmaları olmak üzere ABD kaynaklı Tesla ve diğer markaların ard arda elektrikli modellerini piyasaya sürdüğünü gördük...
Mayıs 2025 verilerine göre ülkemizde 247 bin 355 adet elektrikli araç trafiğe çıkmış durumda...
Bugün satılan her 10 aracın 4 tanesinin elektrikli araç olarak satıldığını anımsatalım…
Elektrikli araçlarda menzilin, soğuk hava ile yüksek hızlı sürüş ve ağır trafik gibi etmenler ile olumsuz etkilendiğini özellikle belirtelim…
Özellikle İstanbul’un şarj istasyonlarında SIRA ALMA uygulamasının başladığını vurgulayalım…
Bu araçların sayısının adım adım hızla artmakta olduğu net olarak görülüyor…
Ülkemizde 2011 yılından beri Devlet Planlama Teşkilatının(DPT)var olmaması nedeniyle, bu konuda gelecek için yazılı bir İZLEM YOLU yani strateji olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz...
Kontrol edilemiyen araç sayısı ve aşırı artış; beraberinde çok ciddi miktarda elektrik üretimi sorununu getireceğini tekrar tekrar vurgulamakta yarar görüyoruz…
Bugün mevcut araç sayısı ile bile “Elektrik Tedariki” sorunu başlamış görünüyor…
İstanbul Şişli’de büyük olasılıkla fazla sayıdaki AVM nedeni ve tam olarak sayısı bilinmeyen ama binlerle ifade edilebilecek elektrikli araç kaynaklı, son iki haftadır elektrik kesintileri başladığını görüyoruz..
Bu kesintilerin zamanı ve süresinin belirsiz olduğunu dikkate alalım…
Esnaf mecburen Jeneratör alarak soruna çözüm bulmaya çalışıyor…
Korkarır ki bugün Şişli’de yaşanan tablo yarın diğer semtlerde de yaşanacak gibi…
Bu tahmin değil kaçınılmaz bir gerçek…
Elektrikli araçlara seçenek olarak, “Yüksek verimli Güneş Paneli” ile elektrik elde edilmesine dayalı araç üretimi düşünülüyor…
Bu konuda ciddi araştırma ve çalışmaların olduğunu biliyoruz...
Yapılan ilk güneş enerjili prototip dediğimiz İLKÖRNEK tip araç, 60 km hız ile 310 km yapmış…
Şehir içi için ideal göründüğünü özellikle belirtelim...
Ancak güneş enerjili araçların ticari üretim ve satışının ne zaman başlayacağını bilemiyoruz..
Bu sorunun yanıtı henüz yok…
Bazı olumsuz etmenler dışında, Elektrikli Araçlar’ın sıfır hava kirliliği nedeniyle ile en büyük üstünlüğe sahip olduğunu bir defa daha anımsatmakta yarar var…
Avrupa Topluluğu 2035 de tüm dizel ve benzinli araçları yasaklamayı düşünüyor...
Dünya genelinde de böyle bir eğilim olduğunu belirtelim…
Bazı otomobil markaları üretimlerini tamamen elektrikliye dönüştürmeyi ciddi olarak düşünüyorlar...
Manisa’da üretim tesisi kurmayı planlayan Çin’li BYD firması, 40 bin emekçinin çalıştığı Çin’deki tesisinin üretim kapasitesini iki katına çıkarmak için yatırıma başlamış bile…
Tüm firmalar kapasite artırımı için çalışmalar yapıyorlar…
Bizim ihtiyacımız olacak elektrik eldesi için ilk akla gelenler; “Güneş ve Rüzgar Enerjisidir…”
Verimli kullanılabilecek sahaların henüz % 25’ini kullanabiliyoruz...
Zaman olarak bakıldığında en hızlı devreye sokulacak yatırımların, ancak finansman çözümleri ile hız kazanacağını belirtelim...
Tüm tepkilere rağmen; başlangıçta 2023 yılında elektrik üreteceği planlanan “Mersin – Nükleer Reaktörünün” ilk üretimi, çok çeşitli sorunlar nedeni ile sürekli ertelenerek hedefin 2026 olarak yenilendiğini anımsatalım…
Bu tarihte olsa bile, sadece bir reaktör ile üretime başlanacağını da özellikle anımsatalım…
SONUÇ VE YORUMUMUZ
Önümüzdeki günlerde ülkemiz genelinde yaşanacak elektrik kesintilerine şimdiden hazır olup bu büyük sorunun daha da büyümeden çözülmesini dileyip, dilemeden öte örgütlenip tepkisel farkındalık oluşturalım. Nergiz dalına akılsızca konmayalım…
Sözlerimizi güzel bir Ağrı Eleşkirt türküsü ile bitirelim. Türkü emekçileri İsmet Koçkar ve Muzaffer Sarısözen ustalarımıza sonsuz teşekkürler…
Konma bülbül konma nergis daline.
Öldürürler aman bir yâr yoluna.
Ben de kurban olam fidan boyuna.
Demeyin demeyin aman yârin vuruldi.
Kanı duruldu. Köye duyuldu.
Eleşkirt'ten çıktım yüküm eriktir.
Açmayın yaremi delik deşiktir…
Sevgiler…
*Uzm. Dr. Mustafa TORUN
*Kimya Müh. Hasan Muammer DİŞÇİOĞL
FACEBOOK YORUMLAR