Faiz cephesinde sürpriz olmadı. Avrupa Merkez Bankası pas geçti, bizde Merkez Bankası yüzde3’lük bir düşüş ile, politika faizini yüzde 43’i indirdi. Rakam önemli mi? Bence gerçekten çok önemli değil.
Çünkü yine ve yine altını çiziyorum ki, enflasyonun gerçeği yansıtmadığı yerde, yapılan her eylem bir tiyatro eserinden öteye anlam taşımaz. Hele ki oyunun senaryosu hayal üzerine kurgulanmış ise, gerçek hayatla bağını koparmışsa, sonrasında yapılan yorumlar laf kalabalığından öteye gitmez.
Zira verilen faiz kararının ötesinde, yapılan açıklamadan anlıyoruz ki, piyasaların yine krediye ya da finansmana ulaşması mümkün olmayacak. Parasal sıkılaşmanın süreceği, hatta dezenflasyon vurgusunun da, otomotivdeki ÖTV artışının da tamamen ‘tüketmeme’ vurgusuna kurgulandığı açık.
Elbette bir ekonomide israfa varan gereksiz tüketimleri kesmek gerekiyor. Fakat insanları susuzluktan kurutmak nasıl su tasarrufu değilse, aç bırakmak da gıda israfını önlemek anlamına gelmiyorsa, uygulanan politikalar ve yürütülen mazeretler de ya amacın sapkın olduğunu ya da ciddi bir bakış açısı hatası olduğunu gösterir.
Biliyoruz ki iç piyasanın artık gidecek noktası kalmadı. Yine biliyoruz ki, tüketicinin harcamalarını asgari noktaya indirdiği, hatta boğazından kesme aşamasına geldiği bir noktaya ulaştık.
Bu saatten sonra, enflasyona yansıtılmayan, yani yok sayılan maliyetleri ve artışlarını görmezden gelip, vergilerden başlayarak enflasyonu körükleyecek adımlar atıp, sonra da ekonomik mücadele verdiğini söylemek sağlıklı bir yaklaşım olmanın ötesine düşüyor.
Daha garip olan ne biliyor musunuz? Aslında tüm bunların farkında olan, gerçekçi olmayan enflasyondan, girdi maliyetlerinin artışına, kredi maliyetlerinin ya da finansmana ulaşmadaki tek sorunun faizler olmadığının bilincinde olanların, topu taca atan tartışma tarzları ya da yorumları…
Faiz kararının ardından açıklama finans piyasası aktörleri, zaten satın alınan bir gerçekliğin üzerinden piyasalara yönelik, indi – çıktı oyunu oynayıp, bunun üzerinden yorum yaparken, reel sektörü temsil edenler de ‘yetmez ama evetçi’ bir anlayış içerisinde davrandılar.
Merkez Bankası’nın faiz indirmesini olumlu olarak gördüklerini, ama aslında daha fazla bir artış beklediklerini dile getirenler de, bunun ekonomik büyümeyi sağlayacak, destekleyecek bir adım olduğunu ifade edenler de çıktı.
Bunun bir adım sonrasına geçemiyorlar. Çünkü oraya dönüp baktığınızda, ülkede ekonomi yönetiminin büyük bir fiyaskoya imza attığına atıfta bulunan açıklamalarda bulunmak zorundasınız. Hiç bu topa girmeden, orta sahada top dolaştırıp, hem eleştirip, hem de bir şey söylemeden, konuyu, sorunu gerçekten tartışmayan bir resim haline dönüşüyorlar.
Daha acısı da, bu konuştuklarının kimseye bir faydası yok. Ne maliyet ödeyen reel sektöre ve vatandaşa, ne de ekonomiyi iyi yönettiğini düşünüp, kendi kendini kandıran iktidara.
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR